Rize merkeze bağlı Tekke (Yiğitler) Köyü'nde ailenin en büyük çocuğu olarak 10 Ocak 1938 tarihinde doğmasına rağmen nüfusa kaydı 10 Şubat 1942 tarihinde yapıldı. Babası Muhammet Kabil, zamanın din alimlerinden (Dersiam), Ali Efendi lakabı ile tanınan, Ali Kabil'in yedi çocuğundan beşincisidir. Gaye, Arzu, Ümit, Murat, Vedat adlarında beş çocuğu vardır. Torunlarının isimleri; Emre Mataracı, Alara ve Dilara Kaya'dır. Kendi adını taşıyan son torunu Ahmet Kabil, 18 Kasım 2012 tarihinde dünyaya gelmiştir.

Dedesinden Arapça dersleri aldı.
Ahmet Kabil, 1945 yılından 1947 yılına kadar dedesi Dersiam Ali Efendi'den Arapça dersi aldı. İlkokulu Yiğitler Köyü'nde 1952 yılında bitirdi. İlkokuldan sonra köylerine gelen gezici demirci kursuna kaydoldu. Hocası, Rize Müftü Mahallesi'nden Rafet Saruhan'dı. Rafet Hoca, Ahmet Kabil'deki istidatı fark edip, babası, amcası ve dayısı muhtar Ömer'e 'bu çocuğu mutlaka okutun,' diye ısrar ederek okumasını sağladı.1953 yılında amcası Hamit Kabil, Rize Valisi Nazım Üner'den yapı enstitüsünde ek sınıf açıldığını öğrendi. Ahmet Kabil, okula yatılı değil kendi parasıyla gündüzlü okumak üzere kaydoldu.

Her yıl iftihar listesinde vardı
Ailenin maddi durumu iyi değildi. Erkek Sanat Okulu'nda okuyan Servet Yazıcı ile birlikte Orta Camii'nin arkasında, Şeytan Sokağı'nda eski bir dükkanın üzerinde bir oda kiraladı. Harabe halindeki dükkandan bir kapakla odaya çıkılıyordu. Odada lavabo, banyo, tuvalet bile yoktu. Soba kurup, köyünden odun ve haftalık yiyeceklerini getirirdi. Bir kısım ihtiyaçlarını da Orta Camii ve okulda bulunan tesislerde giderirdi. Akşamları da okula giderek çok ders çalışmak suretiyle 1. sınıf sonunda dereceye girdi. Birkaç arkadaşıyla birlikte bakanlık oluru ile yatılı öğrencilik hakkını kazandı. Son sınıfa kadar her yıl dereceye (iftihar listesi) girerek yatılı okumaya devam etti.

Yılmadı, çalıştı ve kazandı
O tarihte yapı enstitüleri ve erkek sanat enstitüleri, sanatkar yetiştirmeye yönelik usta okulları olarak açılmışlardı. Derslerin büyük bir bölümü meslek dersleriydi. Fizik, kimya, lisan ve fen dersleri hiç yoktu. Matematik, normal liselere göre daha azdı. Üniversitelere girme hakkı yoktu. Yüksek tahsil yapmak isteyenler ön elemeden sonra 4 yıllık tahsil süresi olan ve yalnız mühendis yetiştiren Yıldız Teknik, Maçka Teknik ve Zonguldak'taki Maden Teknik'in sınavlarına girebiliyordu. Bu elemeler için çok iyi hazırlanmak gerekiyordu. Her meslek okulundan yılda en fazla 2-3 kişi bu sınavları kazanabilirdi. Ahmet Kabil, daha önce her yıl eleme ve giriş sınavında sorulan soruların kılavuz kitaplarını biriktirirdi. Piyasadan fizik, kimya, yardımcı matematik kitapları alır sürekli çalışırdı. Okulun hocaları da akşam çalışma saatlerinde kabiliyetli ve gayretli öğrencilere özel ilgi göstermek suretiyle yardımcı olurlardı. Tüm bunlara rağmen ilk yıl eleme sınavını kazanamayan Ahmet Kabil yine de yılmadı. 1959 yılında Rize'de açılmış olan tekniker okuluna devam etti.

O bir Yıldız'lı
1960 yılında kardeşi Hasan ile tekrar sınavlara girdi. Elemeyi ve giriş sınavını kazanarak Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'ne kaydoldu.Yıldız Teknik'te o tarihte İnşaat, Mimar, Harita, Makine Mühendisliği bölümleri yer almaktaydı. Ayrıca her bölümde not ortalaması yedinin üzerinde olan öğrencilere, sınavla mastır (ihtisas) bölümlerinde Yüksek Mühendis ünvanı veriliyordu. O dönemde okulun ismi Yıldız Yüksek Teknik Okulu'ydu. Ahmet Kabil'in TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkan Yardımcısı olduğu 1992 yılında; okul hocalarının talebi sonucunda, Ahmet Kabil ve Yıldız mezunu bazı milletvekili arkadaşlarının verdiği bir önerge ile Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ismini aldı. Ayrıca Mühendislik Fakültesi branşlara göre dört fakülteye ayrıldı. 1996 yılında Davut Paşa Kışlasının üniversite sınırlarına dahil edilmesinde de Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu 27 milletvekili büyük gayret göstermiş, zamanın cumhurbaşkanı ve başbakanını bu maksatla ziyaret etmişlerdir.

Babanın büyük fedakarlığı
Ahmet Kabil Yıldız Teknik'te kampüs alanı içerisinde eski Yıldız Sarayı Tesisleri'ndeki yurda kaydoldu. Yurtta öğle yemeği ve kahvaltı veriliyordu. Rize'den gelen para kısıtlı olduğu için, kardeşi de kendisi de tasarruflu davranmak zorunda kalıyor; mesela 175 ve 125 kuruşluk tabldottan ucuzunu tercih ediyorlardı. İki kardeşin İstanbul'da, diğer kardeşlerin Rize'de okuması ailenin rutin giderlerini aşıyor ama rahmetli babası büyük bir fedakarlık göstererek çocuklarını okutmaya devam ediyordu. Ahmet Kabil, pardösü yerine yağmurlukla geçirdiği kış aylarını unutmadığını hala söylüyor. Lise'de yeterince fen dersi görmemiş olmasından ve Yıldız Teknik'te bu derslerin ağır olması nedeniyle Ahmet Kabil orta öğretimde gösterdiği yüksek başarıyı üniversitede gösterememiştir.

Kontrol Şefi Ahmet Kabil
Mezuniyetinden sonra 1966 yılında, Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü Rize ve civarı köprü ve kontrol şefi olarak atandı. Arhavi - Sürmene arasında birçok köprünün kontrol mühendisliğinin yanında o yıllarda Türkiye'de yeni uygulanan FORE Kazık Köprü Sistemi ile yapılan sahil yolu güzergahında, (İyidere ve Of ) köprülerin kontrol mühendisliğini ve daha sonra Gündoğdu şehir merkezinde aynı sistemde yapılan köprünün de kontrollüğünü yaptı.

Trabzon tayini
1968 başında Trabzon Bölgesi Bakım Baş Mühendisliği'ne atandı. Bu ünite kapsamında Trabzon, Rize, Artvin, Giresun, Gümüşhane şeflikleri vardı. Bu şefliklerin görevleri; o illerin yol ağında bulunan yolların bakım ve küçük onarımlarını gerçekleştirmek, kışın karla mücadele için hazırlık yapmaktı. Ayrıca yollarda meydana gelebilecek sel, deniz tahribatı ve dere tahribatlarında acilen geçit vermekti. Bu tahribatlar büyük olursa Taşören aracılığı ile gideriliyordu. Görevi bu şubelerin bölge müdürü ve bölge ile koordinesini sağlamak, onların makine ve malzeme ihtiyaçlarını karşılamaktı. Tabi bütün bu hizmetler, bölge müdürü rahmetli Hikmet Kalasoğlu'nun verdiği destekle sağlanan ödenek ve imkanlar nispetinde yapılıyordu. 1971 yılında yeni personel kanunu çıkınca kamuda çalışan birçok teknik eleman gibi o da ayrılmayı düşünmeye başladı. Çünkü maaşları neredeyse yarı yarıya düşmüştü. Çalışacak bir yer ararken o tarihte Doğuş İnşaat Genel Müdürü olan Karayolları eski genel müdürü Servet Bayramoğlu, Kabil'e şirketin Alanya'da yaptığı bir barajın şantiye şefliğini önerdi. Ahmet Kabil bu teklif üzerine Ankara'ya gidip, şirket hakkında araştırma yapınca bir yılda altı şantiye şefi değiştirildiğini gördü. Geçimsizliğin şirkete veya bu işe %30 ortak olan bir mühendisten kaynaklandığını söylediler, bu nedenle Ahmet Kabil bu teklifi kabul etmedi. Yine de karayollarından ayrılarak altı ay Rize Öğretmen Okulu inşaatının şefliğini yaptı. Arkadaşı Orhan Pervan'la ortak olarak YSE Bölge Müdürlüğü'nde Trabzon ve Rize hudutları dahilinde değişik açıklıkta takriben 15 köprü inşaatı, karayolları bölgeden Rize, Gümüşhane, Artvin illerinde çok sayıda stabilize nakli işi aldılar ve tamamladılar.

Sınıf arkadaşı, iş ortağı Hızır Hop
1976-1984 yılları arasında sınıf arkadaşı Hızır Hop'la ortak olarak; 214 iş yeri, banka, lokanta, idari binası ve diğer tesisleri ile Rize küçük sanayi sitesi inşaatını yaptı. Çaykur'a ait Melyat Çay Fabrikası inşaatı, Rize Emniyet Müdürlüğü, Giresun, Rize, Trabzon'da il yollarında hafriyat ve sanat yapıları ile yeniden yol ihaleleri bitirdiler. 2 adet ortak apartman yaptıktan sonra 1984 yılında anlaşarak ayrıldılar. Arkadaşlıkları hala çok iyi bir şekilde devam etmektedir.

Çay Sevdalısı Esnaf, Polisten Kaçan Şüpheliyi Böyle Yakaladı Çay Sevdalısı Esnaf, Polisten Kaçan Şüpheliyi Böyle Yakaladı

Siyasete giriş
1950-1960 yılları arasında aile büyüklerinden Hüseyin Kabil, il genel meclisi üyesi; dayısı Hasan Kabil ise Demokrat Parti Rize il teşkilatında görevli idi. 11 Aralık 1977 mahalli seçimleri öncesinde, il başkanı ve arkadaşları, Kabil'e il genel meclisi üyeliği için adaylık teklif ettiler. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle bu teklife olumsuz cevap verdi. AP İl Başkanı Yusuf Tiryaki; kendisine 'Sen hiç karışma, istersen aday yoklamasına da gelme' dedi. Aday yoklaması günü partiye gitti. Beşer gün iştirakten 400 küsur oy alarak ilk sırayı farkla aldı. Merkez ilçe için 9 aday adayından 4 adayla AP'den seçime girdiler. 3 üyeliği AP, 1 üyeliği CHP kazandı.

Adalet Partisi Rize İl Başkanı Ahmet Kabil
05 Haziran 1977 milletvekili seçimlerinde AP İl Başkanı milletvekili seçilince parti il teşkilatı ve başbakan Süleyman Demirel; Kabil'in il başkanı olmasını istediler. Ankara'dan Rize kökenli Kocaeli AP milletvekili Adem Ali Sarıoğlu Rize'ye geldi. Süleyman Bey'in talimatını getirdi. Elinde o tarihin rakamlarına göre büyük sayılabilen bir iş vardı. Kabul etmedi. Daha sonra Süleyman Demirel Samsun'a geliyordu. Kabil'i ve AP il teşkilatını Samsun'a davet etti. Kabil'e 'AP il başkanlığını iki yıl yapacaksın,' dedi. Kendisi de kabul etti. Ama bu zaman zarfında ilçe başkanları bir il başkanı adayı bulmuş, etrafında yerlerini almışlardı. Kabil'in aday olduğunu duyunca hep birlikte bir bildiri yayınlayarak aday seçtikleri kişiyi destekleyip başka aday kabul etmeyeceklerini ilan ettiler. 15 gün sonra yapılan il başkanlığı seçimini Ahmet Kabil kazandı ve AP Rize İl Başkanı oldu. Yönetiminde Rahmetli Mimar Şevket Kanbur, Av. Sedat Bıçakçı, Av. Yahya Sargın, tüccar ve il sekreteri Hüseyin Agun, esnaf Numan Sadıkoğlu, tüccar İbrahim Naroğlu, rahmetli Ali Rıza Feyiz, sanayici Mahmut Topçu, serbest muhasebeci Şükrü Vanlı vardı. 12 Eylül 1980'de ihtilal olunca bütün partiler kapatıldı. 1983 yılında yeni partiler kurulunca DYP'nin kurucuları arasında yer aldı.

Ahmet Kabil'in milletvekili olması
1980 ihtilalinde partilerin kapatılmasından sonra, AP il yönetimindeki bazı arkadaşlarıyla 1982 yılında DYP il teşkilatını kurdu. Bu parti 1983 yılında milletvekili genel seçimine sokulmayınca Ahmet Kabil'in kardeşi Hasan Kabil Rize'den bağımsız aday gösterildi. İl genelinde %10'a yakın oy almasına rağmen il barajını aşamadı. 1991 milletvekili seçimlerinde DYP'deki milletvekili adayları arasındaki bir anlaşmazlık nedeniyle Ahmet Kabil bu partiden istifa etti. İstifa ettikten bir hafta sonra dönemin başbakanı, hemşerisi Mesut Yılmaz'ın Anavatan Partisi'nden milletvekilli adaylığı teklifini kabul etti. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan seçimle Başbakan Mesut Yılmaz'ın ardından Rize'den 2. sıradan milletvekili seçildi.

Milletvekili olunca müteahhitlik karnesini iade etti
Milletvekili olduğunda, müteahitlik karnesi limiti yüksek olması nedeniyle bazı müteahhitlik şirketlerinden karnesini kullanmak istediklerine dair cazip teklifler almış fakat o, olumsuz cevap vererek milletvekili olduğu sürede aktif ticarete ara vermiştir.

Üç dönem Rize Milletvekilliği yaptı.
20 Ekim 1991 tarihinde ANAP, Rize'de seçime Mesut Yılmaz, Ahmet Kabil ve Mustafa Parlak ile girdi. Seçimlerde üç milletvekilliğinin hepsini ANAP aldı. Böylece Mesut Yılmaz, Ahmet Kabil, Mustafa Parlak milletvekili seçildi. Ahmet Kabil, 1995 ve 1999 yıllarında yapılan seçimlerde de Rize'de milletvekili seçildi. Halen emekli milletvekili olarak Rize'de yaşamını sürdürmektedir.
Fatih Sultan KAR / İST.

Editör: Haber Merkezi