Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 11 Kasım 2019 tarihinde 'Geleceğe nefes' kampanyasıyla 81 ilde, 2 bin 23 noktada ve 3 saat içinde dikimi gerçekleştirilen 11 milyon fidanın yüzde 90'ının kuruduğu yönündeki iddiaların gündeme gelmesi üzerine KTÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Turna, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine açıklama yaptı. Prof. Dr. Turna, 'Öncelikle şuna cevap vermemiz lazım, 11 Kasım fidan dikim zamanıyla ilgili de basında birtakım laflar çıkmıştı. En uygun dikim zamanının 11 Kasım olduğunu, yani 11 Kasım demeyelim, en uygun zamanın sonbahar olduğunu, gecikmesi durumunda da ilkbaharın başlangıcında dikimlerin yapılabileceğini hepimiz biliyoruz. Bunun ana nedeni vejetasyon dönemi dışında hem fidanların sökümü, taşınması ve dikilmesi bu dönemde yapılır. Peki, vejetasyon dönemi dediğimiz nedir? Fidanın tutup tutmadığını neye göre belirlersiniz? Vejetasyon dönemi başlar; sürgün vermeye başlıyorsa fidanlar tuttu, demektir. Çünkü toprakla bir uyum, dikim şokunu atlatmış olması gerekiyor' diye konuştu.

'KESİNLİKLE YANLIŞ VE MÜMKÜN DEĞİL'

Soyguncuları Çantadaki Fotoğraf Ele Vermiş Soyguncuları Çantadaki Fotoğraf Ele Vermiş

Kış döneminde bütün bitkilerin vejetasyon dönemi dışında olduğunu ve uyku halinde bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Turna, şöyle konuştu:

'Bu dönemde bunların tutup tutmadığını, ölüp ölmediğini anlamanız mümkün değil. Ne yapabilirsiniz? Fidanların başına gidersiniz, kırarsınız sürgününü, canlı olup olmadığını ancak kabuk ve kambiyum tabakasından anlayabilirsiniz. Biz bunu böyle yapmıyoruz. Dışarıdan bakıyoruz, yaprakları kurumuşsa 'Bu ağaç kurumuş' diyoruz. Kesinlikle böyle bir şey yanlış ve bu mümkün değil. Bunun en uygun zamanı nedir? Vejetasyon dönemi başladığı zaman. Kaldı ki buna hemen karar veremezsiniz. Fidanların kışı geçirip bir yılı atlatabilenlere biz fidan yaşama yüzdesi, diyoruz. Devamına tutma başarısı diyoruz. Yani bu sosyal medyadaki yazı, bu haber biraz aşırı ve uydurma bir haber olduğunu çok net olarak söyleyebiliriz. Bunun için de arazide incelemeler yapılabilir. Kaldı ki kuruma olduğu zaman bile yüzde 10'a kadar kurumayı zaten kuruma saymıyoruz. Bu yapılan dikimler, ağaçlandırmalardaki her türlü etkinliği başarılı saymamız gerekiyor. Bu bilimsel veridir. Başka hiçbir şey söyleyemeyiz bunun için.'

'TÜRKİYE YEŞİLLENİYOR'

Dikimlerin sayı olarak çok başarılı olduğuna değinen Prof. Dr. Turna, şöyle devam etti:

'Orman Genel Müdürlüğü özellikle orman işletmesindeki teknik elemanlar bundan çok daha fazlasını zaten dikiyorlardı. Buradaki sadece bir rekor denemesidir, sembolik yönü çok önemlidir. Biz orman teşkilatı olarak her yıl milyonlarca fidanı zaten dikiyoruz. Bir de şunu çok kaçırıyorlar, her fidan her yere dikilmez. Fidanın tipi, fidanın şekli, türü, dikim yerinin ekolojik özellikleri, orman mühendisliği diplomasına sahip herkes bunu dikkate alır. Dolayısıyla eğer biz diktiğimiz 11 milyon fidanın hepsinin kuruması ya da bırakın hepsinin kurumasını yüzde 15'in üzerinde kuruma olduğu zaman onun dikimini yapan, o fidanı yetiştiren kişi hakkında soruşturma açılır. Yani böyle bir şey olamaz. Bu tarihi başarıları yok saymak, görmezlikten gelmektir. Türkiye'nin orman alanlarının arttığını, ağaçlandırmalarda yüzde 90'lara varan başarıların olduğunu herkes görüyor zaten. Hani laf olsun veya slogan olarak söylenmiyor, 'Türkiye yeşilleniyor', dünyada orman alanları azalırken, Türkiye'de orman alanları artıyor. Sadece alan olarak artmıyor, verimlilikleri de artıyor. Bunun nedenleri; çok fazla nedeni sayılabilir ama bunların bir nedeni de dün bozkır olan açık alanların bugün yemyeşil olduğunu görmemiz gerekiyor. Birazcık gözünü açıp etrafa bakılsa bunu çok rahat görebilirler. Hiçbir sıkıntımız yok. Yani orman teşkilatı için bu başarının ötesinde bir başarıdır ama eskiden de bunun çok net başarıları vardı, bu da tekrarıydı. Sadece dediğim gibi önemli olan kısmı böyle bir rekora sahip olmuş olmamız. Ülkemizi bu anlamda da tanıtımına katkı vermiş olmamızdır. Bu konuda da çalışan teşkilatımızın elemanlarını da bir akademisyen olarak tebrik ediyorum, kutluyorum. Bu başarılarının da devam edeceğinden eminiz. Bu fikri biz onlara zaten fakültelerde veriyoruz.'

Editör: Haber Merkezi