'Rizespor'u Anzerli Kemal, Hamit Oral, Muharrem Kürkçü anlayışını geri getireceğiz. Rizespor'u Rizelilerle birlikte yöneteceğiz' diyordu. İşte bu tablo bizi eskiye getirdi.

1973-74 Sezonu Şampiyon Rizespor
Üçüncü Lig misafirhanesine veda

Rizespor taze bir heyecanla yeni sezona yelken açarken teknik patronluğa Türk futbolunda saha içi pratiğinin yanı sıra teorisyen olarak da ustalığa yürüyen Bülent Eken'i getirmişti. Sosyal ve ekonomik münnasebetlerin yoğunlukla yaşandığı komşu Trabzon'la bu sezon öncesi futbolcu alış verişi de tavan yapmıştı. İleriki yıllarda A Milli Futbol Takımında sağ kanadın değişmez ismi olacak genç Ali Kemal Denizci, yine efsane Trabzonspor'un ilk kaptanı ve 1990'lara kulüp başkanlığı daha sonra Spor Bakanlığı yapacak olan Faruk Özak, Ali Yavuz ile Mustafa, geldikleri gibi sessiz sedasız Trabzon'a geri döndüler. Ayrıca Abdülmetin (Vefa) ile Baran (Galata) İstanbul'un yolunu tuttular. Gidenlerin de elbette yolu açık olsundu ama Rizespor taraftarlarının gözü yeni transferlerdeydi. Trabzonspor'la futbolcu alış verişi neredeyse iç transfer rahatlığıyla yapılıyordu ki, ikinci ligde şampiyonluk kovalayan Bordo-Mavili ekibe dört futbolcu verilirken, beş yeni isim alınıyordu. Mehmet Cemil, İlhan, Osman, K.Mehmet ve Tuncay Rize'nin teknik kadrosuna kazandırıldılar. Çorum'dan Cengiz, Giresunspor'dan İsmail'in yanı sıra Çayelispor'dan Hüseyin de transfer edilmiş, genç takımdan Engin de A takım kadrosuna alınarak geniş bir kadro oluşturulmuştu.

Rizespor gol oldu yağdı
58 puanlı Çorumspor'la ortaklaşa kutlanılan bu şampiyonlukta 57 puanlı Rizespor, oynadığı 40 maçın 23'ünü kazanıp 11'inde berabere kalmış, sadece 6 maçta sahadan yenik ayrılmıştı. Engin, Dursun ve İlhan üçlüsünün koruduğu Yeşil-Mavili kalede 40 maçta 23 gole geçit verilirken Rizespor rakip ağları tam 74 kez havalandırarak rekor sayıda bir gole imza atıyordu. 9-0'lık Yedikule ve 10-0'lık sitespor maçları ise Rizespor tarihinde en farklı galibiyetler klasmanında 1973-74 sezonundan kalma bir hatırası olarak altın çay dünya diyarının eski tüfekleri arasında arada bir de olsa anlatılır.

Rize'de bayram havası
Sezonu Diyarbakır'la (19) birlikte en az gol yiyen iki takımdan biri olarak tamamlayan Rizespor, Çorumspor'la birlikte en az yenilgi yaşayan iki takım oldular. Sezon sonunda basın organları genelde Mehmet Cemil'i sezonun en başarılı futbolcusu olarak ilan ederken Trabzonspor'dan kiralık olarak gelen Mehmet Cemil rakip fileleri tam 28 kez havalandırarak sezonun gol krallığı tacını da Rize'ye taşıyarak Yeşil-Mavililerin başarısını taçlandırıyordu. Bu klas golcüyle birlikte, duran toplarda müthiş bir yeteneğe sahip olan Cengiz de taraftarların kalbinde taht kuruyordu. Transfer döneminde Çorumspor'dan alınan orta saha oyuncusu Cengiz, bu sezonda Yeşil-Mavili formayı giydiği maçlarda attığı 7 golden 4'ünü frikik atışlarından kaydediyordu. Rizespor'un bu il şampiyonluğu Rize'de bayram havası estiriyordu..

1978-79 Sezonu Merhaba Birinci Milli Lig

Çaykur Rizesporlu Sporculara Milli Davet Çaykur Rizesporlu Sporculara Milli Davet

Bu sezon da Rizespor, neredeyse pişmiş tavuğun başına gelmeyenleri yaşamıştı. Sezonun ikinci teknik direktörü Gürsel Aksel olayı, tam bir trajedi idi. Göztepe'nin UEFA (Fuar Şehirleri Kupası'nda) Avrupa'yı kasıp kavurduğu efsane ekipte seçkin futbolu ile ünlenen Aksel, Rize'de bir benzin istasyonunda meydana gelen patlamada yanarak feci şekilde yaşamını yitirmişti. Tüm futbolseverler gibi, Rize halkı da çok sevdikleri hocaları için ağıtlar yakıyor, gözyaşları sel olup akıyordu. Bu acıların üzerine 1960'ların ikinci yarısında üç büyüklere kafa tutup ligin zirvesini sallayan Eskişehirspor'da 'Es Es' efsanesenin mimarı Abdullah Gegiç'e işbaşı yaptırılıyordu. Ancak, ne hikmetse Gegiç, bir hafta sonra valizini topladığı gibi Rize'yi terk ediyordu. Aynı sezonun ilk yarısında, Rizespor mecburen dördüncü teknik adama teslim ediliyordu. Turgut Kafkas devri başlayacaktı şimdi...

15 takımın mücadele verdiği Beyaz Grup'ta Rizespor takır takır top oynuyor, futbolcular yüreklerini sahaya yansıtıp kalitesini ve gücünü ortaya koyunca işler bu defa yolunda gidiyordu. İlk yarı sonunda eksik maçına karşın Rizespor takipçisi Şekerspor'un bir puan önünde 20 puanla zirvede konuşlanıyordu. Muharrem'in ikinci yarıda kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktığı Rize Şehir Stadı'ndaki erteleme maçında Haldun'un golüyle Elazığspor'u 1-0 deviren Mavi-Yeşilliler, takipçisiyle puan farkını 3'e çıkararak iyice rahatlıyordu.

Rize'nin net bir üstünlüğü ile kapanan ilk yarıda, Rize'nin teknik direktör sıkıntılarının üstesinden gelmesi, iç ve dış maçlarda başarısını herkes takdir ediyordu. Rize'nin Vefa karşısında elde ettiği 4-0'lık galibiyet, ilk yarının da en farklı skoru olmuştu. 9 golle en farklı galibiyet hanesinin karşısında da Rize'nin adı okunuyordu. Deplasmanda Rize ile birlikte 7'şer puan toplayan Rizespor, kendi evinde en fazla puan toplayan (15) ekip olma başarısını göstermişti. İlk yarıdaki 15 maçta elde edilen tek yenilgi de, Rize'yi en az yenilen takım olarak ayrıcalıklı kılıyordu.

İkinci yarışa başkent deplasmanında Ankaragücü beraberliği (1-1) başlayan, peşinden deplasmanda Aydın'ı deviren (2-1) Yeşil-Mavililer, sahasında yalnızca Konya İdmanyurdu'na (0-0) puan kaptırıyor ve son hafta Tekirdağ maçı öncesinde şampiyonluğunu ilan ediyordu. Ligde yaptığı 28 maçın 15'ini kazanıp, 11'inde berabere kalıp sadece ikisinden yenik ayrılan Rizespor 41 puanla mutlu sona ulaşıyordu. Rizespor bu zorlu maç trafiğinde, rakip ağlara bıraktığı 39 gole karşılık, kalesinde sadece 13 gol görmüştü.

Rize, Rize olalı böyle bir gün yaşamadı
İstatistikler bir yana, Ankara Demirspor karşısında elde edilen 3-0'lık zaferle, tüm şehir kenetlenmiş, Pazar'dan, Kalkandere'den, Ardeşen'den ve dahi Türkiye'nin dört bir yanından Şehir Stadı'na akan Rizeliler, tarihinin en büyük başarısına alkış tutmuştu. Rizespor-Ankara Demirspor maçının 56. dakikasında kazanılan serbest vuruşu golle sonuçlandıran Tuncay, bu maçta kendisinin ve takımının üçüncü golünü atarken, Yeşil-Mavililer'in şampiyonluğunu da perçinliyordu. Hakemin bitiş düdüğünü çalmasıyla birlikte Rizespor'un şampiyonluğu resmen ilan ediliyordu. İşte bu andan itibaren, tribünler sahaya akmış, tüm şehir kenetlenmiş ve şampiyonluk coşkusu sabahlara kadar günlerce kutlanmıştı. 11 yıldık özlemi çekilen şampiyonluk ile neşenin mutluluğun doruklarına varmıştı tüm Rize halkı.

1984-85 Sezonu Rizespor Şampiyon
Yeniden şahlanış: Şampiyon Rize

6. haftadan itibaren liderlik koltuğuna oturan Rizespor, şehrin de her geçen gün havaya girmesi, takım-yönetim-taraftar sacayağının mükemmel birlikteliği ile bir daha zirve koltuğunu kimselere kaptırmadı. Ligin bitimine dört hafta kala şampiyonluğunu garantileyen Yeşil-Mavililer, Adana Demirspor'u 3-1 devirdikten sonra, şampiyonluk galası niteliğini de taşıyacak maçta Elazığ'ı da 3-0'lık skorla mağlup ederek üç yıl sonra yeniden Birinci Lige çıkmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyordu. Her yerde şampiyonluk öyküleri yazılıyordu. Yerel bir dergide, 'Rizespor tekrar Birinci Lig'de' başlığı ile şampiyonluğu kısaca özetleyen 100. Yıl Pak. Çay Fabrikası'ndan Necati Tuzcu, bu büyük zaferin Rize'de olduğu kadar, tüm yurt geneline yayılan Rizeliler ve Karadenizliler arasında da coşkuyla kutlandığını ifade ediyordu.

Adana Demirspor ve Rize galibiyetlerinden sonra şampiyonluğunu resmen ilan eden Yeşil-Mavililer'in Şanlıurfa ile yapacakları son maç, bu saatten sonra artık sadece kayıtlarda yer alacak formaliteden öte bir şey değildi. Rizespor, gelin gibi süslenmiş Şehir Stadı'nda taraftarları ile şampiyonluk coşkusunu doyasıya kutlarken, 'Futbol Cumhuriyeti'ni yeniden ilan eden Doğu Karadeniz'in kalbi Rize ise, dört bir köşesiyle bayram yerine dönmüştü. Bayraklarla donatılan kentte, araba konvoyları, klaksiyonlar, bayraklar, flamalar, 'Şampiyon Rize' tezahüratları aynı günün sabahına kadar süren, bir yaşayan tablo, görüntü ve ses efekti olmuştu..

Çay, kemençe malımız, Rizespor canımız..
Şampiyon Rizespor'un teknik direktörü Cesarettin Alptekin, Yapı Kredi Bankası'nın düzenlemiş olduğu yarışmada '2. Türkiye Ligi'nde Yılın Antrenörü' seçiliyordu. Sezon başından beri takımı ile sıkı bir disiplin ve beraberlik içinde bulunan Alptekin'in, 2. lig teknik adamları arasında 'Yılın altın antrenörü' olarak taçlandırılması, Yeşil-Mavili şampiyonluk rengini cilası olmuştu. Rizespor'un genç çalıştırıcısına, Elazığ maçı öncesi düzenlenen törenle, 'Gümüş kupa, gümüş eşofman ve 150 bin liralık para çeki' verilirken, taraftarlar şampiyon markanın antrenörünü alkış yağmuruna tutmuştu.

Rizespor Başkanı Fehmi Ekşioğlu, 'Şampiyonluğumuz bir tesadüf eseri değil, bilinçli, hırslı, azimli ve bu işe inanarak çalışmanın sonucu elde edilen bir başarıdır. Şampiyonluğa oynayan en yakın rakibimizi 8 puan geride bırakarak maratonu tamamladık. Lige başlarken tamamen yöremizin gençlerinden oluşan bir ekip kurduk. Bu ekiple sezon başındaki düşüncemiz lige tutunabilmekti. Oysa ekibimiz; yağmur, çamur, soğuk ve sıcak demeden bir profesyonellikten daha çok bir amatör hırsı ile mücadele edip, transfer ayında milyonlar akıtarak transfer yapan rakiplerimizi gerilerde bırakıp mutlu sona ulaştık.' diyordu.

Editör: Haber Merkezi