14 Yaşındaki Çocuk Her Yerde Aranıyor 14 Yaşındaki Çocuk Her Yerde Aranıyor
Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, "Şimdi bu geldiğimiz noktada Batı henüz değişimi ve reformu konuşurken, yeni dünya düzenini konuşurken, biz onlardan 10-20-30 yıl evvelinde adım atma imkanı buluyoruz." dedi.

Anayasa Değişikliği Tanıtım Grubu tarafından Bolu Belediyesi Nikah Salonu`nda "Sistem Değişikliğini Konuşuyoruz" konulu halk buluşması gerçekleştirildi.

Ogan burada yaptığı konuşmada, Türkiye`nin çok önemli bir dönemeçte olduğuna dikkat çekti.

Bu kritik eşiğin sadece Türkiye açısından değil bütün küresel sistem açısından çok önemli olduğuna işaret eden Ogan, "Şimdi öyle bir noktaya geldik ki, dünyada hem ekonomik merkezler farklı merkezlere kayıyor hem de siyasi merkezler farklı merkezlere kayıyor. Türkiye de bu kayan merkezlerde önemli bir bölgeyi tutuyor. Önemli bir merkezi gül olmaya namzet bir ülke. Yaptığı atılımlar, çizdiği perspektif bir küresel iktidarın tamamını etkileyecek güç oluşturabilme potansiyelini gösteriyor." diye konuştu.

Ogan, Avrupa ve Amerika`nın lider çıkartamayacak duruma geldiğini belirterek "Amerika, sistem krizleri yaşıyor. Kendi içlerinde çok başlı merkezler oluşmuş durumda. Aynı şey Avrupa için de geçerli. Dünyayı kurtaracak proje olarak bakılan Avrupa Birliği dağılma aşamasına girmiş. Birer birer ayrılmalar başlamış. Ayrışmayı konuşanlar var. Farklı bakışlar var." dedi.

Türkiye`nin 19 ve 18. yüzyılda Batıdaki gelişmelerle kaybettiği irtifayı kazanmak, devletin Batı karşısında bir tehdit altına girmemesi ve beka sorunu yaşamamak için bir karar aldığını ve değişim süreci başlattığını ifade eden Ogan, "Şimdi bu geldiğimiz noktada Batı henüz değişimi ve reformu konuşurken, yeni dünya düzenini konuşurken, biz onlardan 10-20-30 yıl evvelinde adım atma imkanı buluyoruz. Bir siyasi imkan oluştu ve Türkiye bir reform süreci başlatma imkanı buldu." şeklinde konuştu.

Ogan, Türkiye`de bugüne kadar 1982 Anayasası`nın ardından 18 anayasa değişikliği yapıldığına vurgu yaparak, "Bu anayasa değişikliği daha önce yapılan anayasa değişikliklerinden nitelik olarak esas itibarıyla farklılık arz ediyor. Nedir farklılık? Daha önceki anayasa değişikliklerinin tamamı sistem için revize oldu. Sistemin esas yapısını değiştirmiyordu. Şimdi esas yapıyı doğrudan değiştiren bir teklifle karşı karşıyayız. Bu teklif dünyadaki değişim çerçevesinde okunduğu zaman bizi diğer küresel rakiplerimizle, bölgesel rakiplerimiz karşısında onlarca adım öne taşıyacak. Onlarca yıl öne taşıyacak bir süreç başlatıyor." ifadelerini kullandı.

Bugün Türkiye`ye karşı cephe alan bütün ülkelerin bu paket geçmeye yakın veya geçtiği andan itibaren Türkiye`nin kapısında kuyruk olup tek tek yeniden Türkiye`nin uluslararası statüsünü konuşacaklarını dile getiren Ogan, bu devletlerin Türkiye ile mutabakat yapıp anlaşma sağlayacaklarını söyledi.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ise Türkiye`nin içinde bulunduğu evrende yeni güçlerin sahne alma dönemi olduğunu kaydetti.

Bu güçlerin birisinin de Türkiye olduğuna dikkat çeken Hacısalihoğlu, "Türkiye, kabına sığmayan, ele avuca sığmayan, biriktirdiği yıllardır üzeri bastırılmaya çalışılan enerjinin artık açığa çıkmak istediği genç nüfusuyla, dinamik yapısıyla, kararlılığıyla, inancıyla, birikimiyle, kültürüyle geleceğe yürümek isteyen bir aktör olarak bu dönem itibariyle yükselen bir güç var. Yıllardır bu ülke içeriden idare edilen, dışarıdan yönetilen, ayar çekilen bir ülkeydi. O yüzden mahkum edilmişti, cılız, ürkek, piyasa araçları aman bizi sopalar diye korkup siyasi kararları piyasalar kapandıktan sonra veren hükümetler dönemi. Bu değişiklik güçlü bir yönetim modeline geçişin değişikliğidir." dedi.

Hacısalihoğlu, "Bugüne kadar parlamentoda millet iradesinin yansıtıldığını düşündüğümüz o yapıda her türlü ayak oyunu işlemiş. 50 tane adamı bir araya getirdiler hükümet kurdular, güven oyu verdiler ona. Bundan sonra söz de, karar da, denetim de doğrudan milletin olacak. İradesi o millete bağlı olmayan, hatta bu topraklara bağlı olmayan bir takım çıkar gruplarının, bir takım ihanet şebekelerinin, paralelmiş, gladyoymuş, bütün bu illegal yapıların vesayet kurumlarının dönemi kapanıyor. Bu sistem Türkiye`yi Türkiye`den yönetme kararlılığını, inancını kurumsallaştırıyor. Bu millet iradesinin kurumsallaşması anlamına geliyor." diye konuştu.

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bengül Güngörmez de Türk milletinin bugüne kadar hep askerlerin yaptığı anayasaları oylamak durumunda kaldığını belirterek şimdi ise ilk defa kendi oyu ile seçtiği sivil bir iradenin bunu gerçekleştirdiğini söyledi.

Tük milletinin nisan ayında Türkiye`nin, koalisyonlarla sürekli kriz içinde ve koalisyon tehdidi altında mı, yoksa güçlü bir başkanlık sistemi ile mi yönetileceğine karar vereceğini dile getiren Güngörmez, "2007`de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kararının alınması ile bir çocuk doğdu. Fakat ismi koyulmadı. Bu çocuğun adı ne? Yeni sistem bu çocuğun adını koyuyor. Partili Cumhurbaşkanlığı. Bu daha samimi. Kendimizi kandırmıyoruz." şeklinde konuştu.

Güngörmez, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile parlamentonun daha da güçleneceğine işaret ederek, "Parlamentoda vekillerimiz daha da özgür olacak. Şimdi ne oluyor. Vekil parti başkanı ne derse korkusundan papağan gibi onu tekrarlıyor. Sürekli ideolojik davranmak zorunda kalıyor. Şimdi öyle olmayacak. Başkanlık ve yürütme ayrı. Parlamento ayrı. Bizim milletvekillerimiz artık bizim işimize koşturmak zorunda. Koşturmazlarsa biz onları tekrar değiştireceğiz." dedi.

Yeni sistemle vatandaşların da daha özgür olarak başkanı bir partiden milletvekilini başka partiden seçebileceğini kaydeden Güngörmez, bunun yanında Türkiye`deki işlerin hızlanacağını ifade etti.

Halk buluşmasına Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay ile AK Parti üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Editör: Haber Merkezi