Gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Sütlüoğlu, bölgenin insanı olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik tarafından cesurca alınan kararla Organik Tarım Projesinin hayata geçirilmeye başlandığını belirterek 'Bu kararı alan Bakanımız Faruk Çelik'e teşekkür ediyoruz. Bu bizim idealimiz ve rüyamızdı. İlk adım atılmış oldu.' dedi.
VARLIK FONU YORUMU
Çaykur'un Varlık Fon'una devredilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Sütlüoğlu, yeni yatırım ve hamleleri yaparken bürokrasi ile çetin bir mücadele verdiklerini hatırlattı, Varlık Fonu ile bir yerde Çaykur'un prangalardan kurtulduğu benzetmesini yaptı. Sütlüoğlu, 'Çaykur, Varlık Fonuna alınarak özelleştirmeden uzaklaşmış oldu. Vatandaş bu konuda tedirgin olmasın. Bu konuyu istismar etmek isteyenlere kulak asmasın. Çaykur şuanda Süper Lige çıkmış oldu. En güçlü yapının içine girmiş oldu. Bu yapı içinde finansman ve yatırım için daha hızlı hareket ederek yeni imkanlara kavuşacağız.' ifadelerini kullandı.
.jpg)
ORGANİK ÇAY TARIMI DEĞERLENDİRMESİ
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, organik ürünlerin en sağlıklı ürün olduğunu belirterek 'En kuzey iklim kuşağında çay üreten ve üzerine kar yağan tek ülkeyiz. Böyle olunca haşere mücadelesi yapmıyoruz. Çayımızın tamamının organik olma özelliği var. Bizim en önemli projemiz organik çay projesidir. Kimyasal gübreden vazgeçerek çayımızı organik yapabiliyoruz. Böyle bir imkana sahip dünyada başka ülke yok. Diğer ülkelerin hepsi çay üretiminde haşere zehri kullanıyor.
Biz organik ürünlerimizi Türkiye ve dünyaya pazarlamak istiyoruz. Bakanlığımız Organik Tarım konusunda yeni bir karar alarak Ardeşen'de Fırtına Deresinin doğusunda kalan ilçelerimizi organik tarım havzası kapsamına aldı. 220 bin dönüm ilave organik tarım havzamız oldu. Çok önemli ve cesurca alınmış bir karar. Bu kararı alan bakanımız Faruk Çelik'e teşekkür ediyoruz. Bu bizim idealimiz ve rüyamızdı. İlk adım atılmış oldu. Gelecek yıl 850 bin dekar alanın tamamını organik tarım havzası kapsamına alacağız. Fiilen 40 bine dekar alanda organik üretim yapıyoruz. Geçen yıl 5 bin ton organik kuru çay üretimi yaptık.' dedi.
'BOZULAN EKOLOJİK YAPI DÜZELECEK'
Sütlüoğlu, 'Organik tarım çok büyük bir proje. Bu geçişle birlikte bölgeyi kimyasal gübrelerin zararlarından korumuş olacağız.Bozulan ekolojik dengenin yeniden rehabilite edilmesi açısından çok önemli. Canlıların sağlığı asından çok önemli.Organik tarıma geçildiğinde tabiat hızlı bir şekilde kendini tamir ediyor. Daha evvel var olan ve yaşayan kimyasal gübre ile yok olan böcekler mikro organizmalar canlanıyor ve bölge doğal yapısına kavuşuyor. Bu uygulama ile dünyanın en büyük organik bölgesini oluşturacağız.
Bu gelecekte turizm açısından çok önemli. Bölge çok güçlü bir turizm havzası da olacak. Bölgemiz böylece yoğun turist çekecek. Organik çayla beraber bölgede üretilen her ürün organik olacak. Yağ, peynir, bal, elma armut organik olacak. Üretici daha yüksek fiyatlarla çayını satma imkanının yanında organik ürünlere kavuşacak. En önemlisi sağlığına kavuşacak gelecek nesillerin sağlığını korumasına imkan sağlayacak. Zararlı olan kimyasal gübrenin olumsuz etkileri ortadan kalkacak.
Bakanımızın bölge insanı olması bu konuda atılan adımları kolaylaştırıyor. Bakanımızın cesur kararı ile çayımızın tamamı organik olacak. Kimyasal gübrenin yoğun kullanımı meydana gelen topraklarımızdaki heyelanlarda önlenmiş olacak.' değerlendirmesinde bulundu.
'98 ÜLKEYE ULAŞTIK'
Çaykur ürünlerinin tüm dünyaya ulaşması için çalışma yürütüldüğünü belirten Sütlüoğlu, 'Pazarlama birimindeki arkadaşlara hedef tüm dünya dedim. Şuanda 98 ülkede çayımız var. Yeni ürünümüz soğuk çayımız Didi'miz var. Didi çayın da önünü açıyor. Afrika'da 18 ülkeye ulaştık. ABD, Avrupa, Uzakdoğu, Çin, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da ürünlerimiz satılıyor. Ülkemizde didi ile soğuk çay pazarını 4 kat büyüttük. Şuanda 98 ülkede didi tüketiliyor. Bu arada ilk yurt dışı çay evimizi Mekke'de açıyoruz.' dedi.
'ÇAYKUR SÜPER LİGE ÇIKTI'
Çaykur'un Varlık Fon'una devredilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Sütlüoğlu 'Biz yeni yatırım ve hamlelerimizi yaparken bürokrasi ile çetin bir mücadele veriyorduk. Varlık Fonu ile bir yerde prangalardan kurtulmuş oldu. Bundan sonra çok daha hızlı hareket edebileceğiz. Bizim yeni bir makine alımını en az 3 yılda sonuçlandırabiliyorduk. Varlık Fon'u ile daha hızlı hareket edebileceğiz. Özel sektör hızında hareket edebileceğiz Daha güzel sonuçlar almaya devam edeceğiz. Varlık Fonu'na devredilmemiz Çaykur'un özelleşmesi demek değil. Çaykur özelleştirilmiş olsaydı özelleştirme idaresine devredilirdi.
Çaykur oraya hiç devredilmedi. Şimdi Varlık Fonuna alınarak özelleştirmeden uzaklaşmış oldu. Vatandaş bu konuda tedirgin olmasın. Bu konuyu istismar etmek isteyenlere kulak asmasınlar. Çaykur şuanda Süper Lige çıkmış oldu. En güçlü yapının içine girmiş oldu. Bu yapı içinde finansman ve yatırım için daha hızlı hareket ederek yeni imkanlara kavuşacağız.' yorumunda bulundu.
