Rize'de başlayan ve Erzurum'da devam eden, öğrencilik yıllarımda muhabirlik mesleğine ve yazarlığa olan merakımın dışında ki, diğer iki arzum hekim olmak ve bitkilerle tedavi yapma mesleğini başarmaktı. Gençlik yıllarımdan buyana doğadaki bitkilere aşırı bir merak ve ilgim vardı.

Bu ilgide biraz rahmetli babamdan bana bulaşmıştı. Babam çok seyahat eden birisiydi. Gittiği şehirlerde, yolculukları esnasında, dağda, bayırda, gördüğü çiçeği, bitkiyi toplar, kurutur, içer ve bazen o yıllarda hasta olmayalım diye istemesek de bizlere içirdi.
2005 Yılında özel sektörden emekli olunca, bir yandan gazeteciliğe devam edeliyim, bir taraftan da bitkilere olan ilgili ve alakamı sürdürmek, hem insan sağlığına faydalı olmak, hem de ufak, tefekte kazançlar elde ederim diye düşünerek iki yıl bu mesleği ve ticaretini sürdürdüm. Babamdan bana bulaşan, seyahat merakımım da bu vesileyle sürdürürüm düşündüm. Doğal ve bitkisel ürünlerle tedavi metotlarına ve tüketimi ile ilgili ülkemizde ve yurt dışında yayınlanmış ve tercüme edilmişonlarca en popüler kitabıokuduğumu ve halen okumaya devam ettiğimi de ifade etmiş olayım. Kısacası bazen, bitkilerle ilgili yazılar yazınca, okuyucularım, 'Ne alaka' diyorlar. O nedenle bugün polen ve polenlerin faydalarını yazınca, bu açıklamayı zaruri gördüm.
Arılar tarafından çeşitli bitkilerden toplanan çiçek tozları olan polen, çok eski çağlardan bu yana, çeşitli hastalıkların tedavisinde ilaç olarak kullanılmaktadır. İçinde 27 çeşit madensel tuz, 22 çeşit amino grup asidi yanında; A, B, B1, B2, B3, B5, B6, B7, B8, B9, B10 vitaminleri de bulunur.

İlim adamlarının belirttiğine göre polen; kanser türlerinde, kalp ve damar hastalıklarında, karaciğer hastalıklarında, romatizmalı hastalıklarda, sedef, egzama, sivilce, saç dökülmesi, cilt lekeleri, prostat rahatsızlıklarında, ruh ve sinir, göz, astım, bronşit, ülser, basur, felç, kansızlık, beyin hastalıkları ve çocuk gelişiminde kullanılmaktadır.

Polen, beyin ve vücut yorgunluğuna kısa zamanda canlılık verir. Cılız çocukların büyümesini sağlar. Kansızlarda her gün bir kahve kaşığı polen yemek, vücudun savunma sistemini meydana getiren alyuvarların sayısını arttırır.
Polen ayrıca vücudun eksik maddelerini tamamlar. Bağırsak iltihaplanmalarını iyileştirir. Zayıflık, şişmanlık, kabızlık, ishal gibi birbirine zıt olan rahatsızlıkları da tedavi eder, iktidarsızlığa da iyi gelir. Polen bir kuvvet şurubu gibi tesir eder. Hastalara şifa kaynağıdır. Düşünme yeteneğini arttırır. Alyuvar sayısını ve kandaki hemoglobin sayısını da yükseltir, görme yeteneğini arttırır, saç dökülmesini önleyerek canlanmasını sağlar. Cilt hastalıklarına iyi gelir.

Dış etkilere karşı hücreyi, bağışıklık sistemini uyararak korur. Sürekli hücre yeniler ve bol oksijen gelmesini sağlar.
Polende yüksek düzeyde çinko bulunması sebebiyle prostat bezi faaliyetlerinde de önemli görevler üstlenmektedir.
Polen, ılık süte, çaya, kahveye katılarak alınabildiği gibi, günlük bir çay kaşığı, sade olarak da çiğneyerek yenebilir. Bal satıcılarında satılmaktadır.