Yerel seçimlerin yapılmasına aylar kala kimler aday olacak? O mu? Bu mu? Nereli? Dışarıdan mı? Yoksa mevcut başkanları mı? Aday adaylarından biri mi?... Bu sorular eşliğinde başkan adayları çıkmaya başladı. Ak Parti'den, MHP'den, CHP'den… ve diğer partilerden… Bizi yönetecek belediye başkanından ne istemeliyiz. Bize neler vaat edecek. Projeleri nelerdir? Vaat ettiklerini yapacak mı? Eksiklerimiz nelerdir. Bunları kimse sorgulamıyor.


Benim adayım var özel mi özel Projeleri var güzel mi güzel
30 Mart 2014 sabahı şehrimiz yeni bir belediye başkanına kavuşmuş olacak. Kendisini çok zor bir şehir ve çok zor görevler bekliyor. Rizeliler geçtiğimiz 10-15 yılda yapılamayan ve yapılmak istenmesine rağmen başarılamayan birçok konuda başkandan hizmet bekliyor. Bu şehrin geleceği ve istikbali için çok çalışması gerekmekte. Komşu ilimiz ile yaşanan uçurum gibi hizmet, kültürel, sosyal ve turizm'deki farklılıkları gidermek için kendisine büyük görevler düşmekte. Yeni seçilecek olan belediye başkanını bizde halk olarak, sivil toplum kuruluşları, bu şehrin ileri gelenleri, esnafları hep beraber desteklemeliyiz. Neden çünkü bu şehir bizim. Bu yöre; çocuklarımızın gelecekte yaşayacakları Karadeniz'in şirin ili Rize bizim… Gelecekte ki nesillere iyi bir şehir bırakmak istiyorsak, bugünden çok çalışmamız gerekiyor. Burada en büyük görev ise ilimizdeki mülki idari amirlerine düşüyor. Onlar bu ile yön verici söz sahibi olan insanlar. Eksik veya hatalı yapılan işlerde vatandaşlar olarak tepkimizi ortaya kopup engellemeliyiz. Ne dedik: bu şehir bizim.

Çare bekleyen sorunlar
Şehrimizin ortasında bulunan belediye bloklarını yıkıp bir an önce modern az katlı bir bina inşa edilmelidir. Şehrin trafik sorunu her geçen gün artıyor. Alınan bazı önlemler neticesinde gördük ki bir çözüm olmadı. İlimizde her geçen gün artan araç sayısı bazı saatlerde şehrin trafiğinin kilitlendiğini görüyoruz. Bu konuda sürücülerin yanında yayalarda şikayetçi. Araç geçişinden sokaklarda rahat rahat dolaşıp alışveriş yapamıyor, işlerini çoğu zaman uzun sürelerde bitirebiliyorlar. Bir diğer beklentimiz ise modern bir terminal binası. Şimdiki haliyle ilkel ve harabe görüntüsü ile şehre yakışmayan otogarımız, çok fazla bütçe ayrılmadan modernize edilebilir veya şehrin başka bir bölümünde uygun bir yere taşınabilir. İlimizdeki sorunların başında gelen bir unsur ise bütün kamu kuruluşları, bankalar ve önemeli kuruluşlar şehrin ya göbeğinde yada ana yolun hemen yanında. Şehri yukarılara doğru, batıya, güneye doğru açmalıyız. Belli bir mesafede sıkışan şehirde insanlarımız kalabalıktan günlük koşturma içinde adeta sıkışıyor. Büyük şehirlerde yaşanan bu tür zorlukları artık bizde ilimizde hissetmeye başladık. Orta Caminin bir an önce oradan kaldırılıp Timya Vadisinden sahile düzgün bir geçiş sağlanmalıdır.

Proje üretmiyoruz
Otopark sorunu da bu şehrin en büyük handikaplarından biri. Sahili kullanamadığımız gibi sahil dolgu alanı otopark olarak kullanıyoruz. Modern katlı otoparklar yaparak trafikteki onlarca aracı içinde barındırabilir ve belediyeye gelir sağlayabiliriz. Sahilde düzgün ve kontrollü yapılaşmalarla şehrimizi transit geçen turistlere hizmet edecek tesisler alışveriş yerleri yapabiliriz. Çoğumuz iller arasında seyahat ediyoruz. Bir Çorum'dan geçerken leblebi almak isteriz. Yol üzerinde birçok tesis bulmamız mümkündür. Bu örnek çoğaltılabilir. Peki Sinop'tan Artvin'e giden bir yerli turist Rize'den geçerken, 'Ah bir Rize çayı alınırdı hem de Rize'den' dese nerden çay satın alabilir. Yol üzerinde belirgin bir satış reyonumuz turistlere hizmet eden alışveriş merkezlerimiz var mı? Yok maalesef çok çok gerideyiz. Neden gerideyiz? Çünkü proje üretmiyoruz. Düşünmüyoruz. Hani derler ya Rizeliler çalışkandır, lafta olduğunu düşünüyorum. Bir balık hali yaptık. Maalesef insanlarımızı oraya götüremedik. Nedendir bilinmez ama yine yetkililerin suçu diye düşünüyorum. Taşları yerli yerine oturtmak lazım. Vatandaş balık almak için gittiği yerden salatalık malzemesini de almak ister. Balık hali bir uçta sebze satış yerleri diğer öbür uçta. Aracı olsa bile vatandaş sahile gitmiyor. Orada düzenli yapılaşmalar ile ihtiyaca uygun düzenlemeler ile kullanılacak bir hale getirilebilir. Yaşanan sellerin ardından derelerin üzerine açıp şahane görüntüler vereceğiz denildi lafta kaldı. Yeni felaketler yaşamadan bunlarında bir an önce çalışmaları yapılarak sağanak yağmurlarda sorun yaşamayacağımız hale getirilmeli. Kentsel dönüşümleri başlayan projeler sonuçlandırılmalı ve bunlara yenileri eklenmeli. Güney Çevre Yoluyla başlayan güneye açılma adımı daha güçlendirilip birçok hareketli ve yoğun resmi kurumun binaları oralara taşınmalı. Çocuklarımızın ve gençlerimizin daha çok sosyal faaliyetlerini yapabileceği oyun oynayabileceği alanların oluşturulup her mahallemizde hizmete sunulmalı. Hemen hemen her büyükşehirde ve her ilde, birçok ilçede bulunan Semt Pazarı kültürü şehrimizde de kazandırılmalı. İlimizde farklı meslek alanlarında hizmet veren meslek kuruluşlarını belli bölgelerde toplayarak çarşılar, siteler oluşturulmalı.

En Büyük İhtiyaç AVM
Şehrimizin bana göre en büyük ihtiyacı Alış veriş merkezidir. Şehrimizde futbol oynayan sporculardan tutunda, öğretmenler, memurlar, kaymakamlar, üniversite öğrencileri, doktorlar, esnaflar, her kesimden her türlü yüzlerce vatandaş, özellikle hafta sonları Trabzon Forum'da. (Özellikle Rizeli olmayan Rize'de yaşayanlar) Adamın senin gibi benim gibi gidecek köyü yok. Ne yapsın eğlenecek vakit geçirecek yer arıyor. Çok mu zor forum gibi bir AVM yapmak? Çok mu zor içinde dükkanları kiralamak? Çok mu zor bunun için uygun yer bulmak?
Evet Rize ise çok zor. En büyük tartışma konusu yapılacağı yer. Şehrin hemen yanında bulunan eski stadın orada bir AVM'nin yapılmasına şehir esnafı ve akli selim insanlar uygun olmaz diye fikrini belirtti. Ama şehrimizde maalesef benim gibi düşünenler ve düşünmeyenler diye guruplaşmaların olduğunu açık açık görmek mümkün. Belediye Başkanımız burada olacak dedi, az da olsa sesini çıkartabilen Rize Ticaret ve Sanayi Odası orası uygun değil dedi. Asıl büyük çoğunluk dışarıda kalan diğer sivil toplum örgütleri ve siyasiler ise hiç topa girmedi. Maçı tribünden seyretmeyi yeğlediler. Ama bu şehirde sizde yaşıyorsunuz beyler. Bu şehri geleceğimize miras bırakacağız. Hep sohbetlerimizde komşu şehri örnek veriyoruz. Şehrin menfaatleri için hep beraber hareket ediyorlar diye. Hani bizde. Hep benim dediğim olsun, hep ben böyle düşünüyorum, hep benim menfaatlerim. Yazık ediyorsunuz bu şehre. Yarın torunlarınız beddua ile anacaklar sizi. Fikir ortaya konulmalı ve her kesimin görüşü alınmalı. Herkesin görüşüne saygı duyularak, eğer düşüncesi yanlışsa ikna edilmeli.

Sözler havada kalmasın
Turizm konusunda o kadar zengin bir yapıya sahibiz ki ama oda lafta kalana bir değer. Bunun için çokta bir şey yapan yok. Onlarca mükemmel görüntüye sahip yaylalarımız mevcut. Birçoğunu ziyaret ederek fotoğraflama şansım oldu. İnsanlar bu fotoğrafları görünce cennetteyiz diyor ama çoğumuz yaylalarımızdan bihaberiz. İlçe belediye başkanlarımıza çok görevler düşüyor. Artık (DOKA) Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı, (DOKAP) Doğu Karadeniz İlleri Hizmet Ve Kalkınma Birliği gibi kuruluşlar vasıtası ile bu gözde yaylalarımıza ödenek alarak turizmde öne çıkartma şansımız var. Bizde bulunan yayla çeşitliliği, bitki örtüsü, yeşilin her tonu, temiz havası ve imkanlar bırakın çevre illerimizi Türkiye'nin hiçbir ilinde yok. Hafta sonları düzenlenecek ücretsiz turlarla önce kendi insanlarımıza bu yaylaları tanıtmalıyız. Buralarda insanlar ihtiyaçlarını giderebilecekleri en az bir tesis bulabilseler her zaman ziyaret edip boş vakitlerini geçirebilecekleri gözde mekanlar haline gelecektir. Hep Ayder Yaylası diyoruz herkeste orayı biliyor. İnanın o kadar güzel yaylalarımız var ki değerlerini maalesef bilmiyoruz. Bir diğer konumuza geçelim. Rize'de yaşıyoruz; evet, peki Rize'ye il dışından gelen öğretmenler, güvenlik mensupları, memurlar, üniversiteliler vs. hafta sonu dediler ki bir piknik yapalım. Nere gidebilirler? Var mı bu şehrin piknik alanları. Her imkanımız var ama kullanamıyoruz. Her zaman dile getirdiğimiz ama lafta kalan bu il turizm şehri, bu şehir turizmle kalkınır sözünün gerçekle bağdaşmadığını görüyoruz. Yapılamayan ama sürekli konuşulan bir teleferiktir gidiyor. İlle de bunu şehir merkezinde değil tarihi turistik alanlarımızda da yapabiliriz. Özel şehrin özel insanlarıyız ama bu gidişle özelliğimizi yitireceğiz.

Gelecek Başkanın İşi Zor
Yukarda bahsettiğim sorunlar şimdilik aklıma gelen ve ifade etmek istediğim birkaç unsur. Eğer yaşanabilir, ferah, mutlu insanların bulunduğu bir şehir olmak istiyorsak herkes çizilen yola uyacak, herkes fikrini söyleyecek, dedikodu yapmayacak. Burada öncülük yapacak belediye başkanlarımızdır. Sorunları toplayıp bunlara bir an önce vatandaşı bilgilendirerek şehrin ileri gelenlerin desteğini de arkasına alarak işleme koymalı. Bunları yapacak belediye başkanlarını da seçmek bizim elimizde. O kadar çok eksiğimiz sorunumuz var ki. Şimdi gel de bu şehirde yada bir ilçesinde bulunan zor insanlarına, zor şartlarda belediye başkanlığı yap.