Yazılı ve görsel basından, Sağlık Bakanlığımız verileri ve de Dünya Sağlık Örgütü raporlarından da elde ettiğimiz bilgilere dayanarak, son yıllarda Türkiye'de uyuşturucu bağımlılığı yapan sentetik maddeler konusunda çok ciddi artışlar var. Uyuşturucu çeşitleri, Türkiye kaynaklı bitki özlü esrar maddesi, reçine esrarı İran, Irak ve Suriye'den geliyor. Bonzai olarak tanımlanan çok farklı maddelerden meydana gelen ve çoğunlukla gençlerin tükettiği ve bağımlısı olduğu bu uyuşturucu tehlikesiyle uzun zamandır karşı karşıya bulunmaktayız. Yüzlerce gencimiz her yıl yakalandığı bonzai illeti bağımlılığı sonucu en verimli yaşında hayattan kopmaktadır. Bu maddeler sentetik esrar olarak tanımlanıp tehlikesi az görülüyor ama hiçte alakası yok. Bitkisel kaynaklı değil, yasa dışı laboratuvarlarda üretilip gizlice satışı yapılıyor. Maddelerin yapısı bilinmediğinden doz aşımı ile birlikte ölüm oranları yükseliyor.
Kendi vatandaşlarımızda uyuşturucu kullanımının arttığını görünce transit ülke değil artık kullanıcı olduğumuzu anlıyoruz. Türkiye'de eroin yakalanmaları önceki yıla oranla yükselmiş, son 3 yılda ise hiç morfin yakalanmamış. Bu duruma göre Türkiye'de en yaygın uyuşturucu maddesi esrar, maalesef son 5 yılda kullanım oranı 262 kat artmış görünüyor.
Madde kullanımı artıyor, bu şekilde giderse 20-30 yıl sonra dünya hasta bir toplum haline gelecek. Bağımlı kişiye uzman hekim kararı ile zorunlu tedavi yapılmalı. Sigarayla mücadelede ülkemizde dünyaya örnek olacak bir mücadele çalışması yapıldı ve çok başarılı oldu. Uyuşturucu madde kullanımı için de benzer bir mücadele yapılmalı. Sentetik maddelerin kolay üretilebilir olması ve ucuz fiyatlı olması gençler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu anlamda ailelere de çok fazla sorumluluk düşüyor. Bağımlılık tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hükümetimiz ülke genelinde çok pozitif sonuçlar veren sigara gibi, uyuşturucu maddelerle de ilgili yeni yasaları bir an önce hayata geçirmelidir.
Bazı kişiler siz Yeşilay başkanlığı kendi isteğinizle bıraktınız, neden yine bu konularla ilgili yazılar yazıyorsunuz? Sorusuna muhatap olmaktayız. Bu soruya üzülüyorum. 10 yıla yakın gönüllü olarak kendi maddi gücümle, Yeşilay cemiyeti Rize Temsilciliğini yürüttüm. Bu gönüllü çalışmamda başarılı olduğumu, Yeşilay Cemiyetimiz Genel Merkezimiz yazılı ve sözlü olarak defalarca teyit etti. Kamuoyunda gazeteci, yazar tanınmışlığım yanında, ayrıca Yeşilaycı olarak tanındım. Hayatım son bulana kadar da Yeşilaycı kalacağım. Bu sadece sosyal sorumluluk görevim değildir, hepimizin birey olarak bir Yeşilaycı olarak yaşamak sosyal ve insanı görevlerimizden bir tanesinin olduğuna inanıyorum. O nedenle çocuklarımız yakından izleyelim, baş, boş bırakmayalım. Başta gençlerimiz olmak üzere, hepinize, bağımlılık yapan maddelerden ve tuzaklardan uzak, sağlıklı, başarılı ve mutlu bir hayat diliyorum. ( b.a.k.)