Şimdi gurbette değil sanki Çayeli'ndeyim
Çıha'nın eşliğinde Kuspa'nın belindeyim

Nav bir Hemşin havası çalıyor yanık yanık
Bugün dağlar dumansız, bugün ruhlar uyanık

Kıyıda çarşaf gibi serili Karadeniz
Ey Çayeli, taşınla toprağınla sendeniz

Bakma böyle yıllarca ayrı kalışımıza
Bir kader çizgisi bu, yazılmış başımıza

Para derdi, pul derdi, aş derdi, ilim derdi
Bizi çok küçük yaşta gurbete itiverdi

Dolaştık deniz deniz, yedi iklim dört bucak
Arkada kalanlara yaş döktük kucak kucak

Kimimiz kaptan oldu, miço oldu kimimiz
Bazen de seferinden hiç dönmedi gemimiz

Bazı gün yelken açtık İsveç sahillerine
Sarışın dilberlerin kapılıp ellerine

Dansettik güvertede gece sabahlara dek
Sandık bu yerler cennet, sandık bunlar bir melek

Yeşil gözlü çay kızı kıskanıp halimize
Artık tahammülüm yok, gel dedi de bize

Bu özlemle köpürdük, bu sevda ile taştık
Sana kavuşmak için deryalar dağlar aştık

Birinci dünya savaşı türküsü Birinci dünya savaşı türküsü

Bu hal hepimiz için gerçek bir yaşam mıydı?
Nerde bu güzel dağla,r bu yemyeşil tepeler
Kulaklarında çaydan zümrütlenmiş tepeler

Başında duvak gibi duruyor Lazlakar'ım
Çal Çıha Mehmet'im çal, tazelensin efkarım

Şurada Liman Köyü, nazlı bir gelin gibi
Var mıdır hiçbir yerde şu Kuspa belin gibi?

Seni seyrediyorum buradan baştan başa
Sağ yanımda Kesmetaş, karşımda Kaptanpaşa

Değer, bir adım atsan Aşıklar'a ayağın
Dumanı tüter gibi burnumda Yanıkdağ'ın

İşte Çataklıhoca, işte sırt, işte Yamaç
Durma yabancı gibi, ne olur koynunu aç

Yıllardır uzaklarda adını sayıkladım
Seni yüreciğimin ta içinde sakladım

Ardından Kerem gibi dolaştım yana yana
Orada seni gördüm, baktımsa hangi yana

Kah bir çınar altında uzanıp serinledim
Kah Yalıkahvesi'nde Fenerci'yi dinledim

Harman gecelerinde mısır olup kaynadım
Çimenli düzlerinde met, değenek oynadım

Canlandı anılarım içimde birer birer
O düğün sofraların o kocaman siniler

Ve bir yığın insanın salladığı kaşıklar
Sonra ocak başında karşılaşan aşıklar

Nerdesin Mamuloğlu, nerdesin hasan dayı?
Şimdi kim çevirecek o gizemli kaydayı?

Hadi Çomoğlu Ömer, donat kadıbağını
Döksün delikanlılar binanın saçağını

Şevkiye Hala, sana cevap versin bölmeden
O tatlı şakalarla kırılalım gülmeden

Servet Çomoğlu

Editör: Haber Merkezi