Şimdi aramızda olmayan bu iki insanın ortak özellikleri atma türkü şairi olmalarıydı. Her ikisini de tanıdığımda ben daha askerliğimi yağmamış yaşlarda onlar ise ömürlerinin son baharında İslam'a muti bir hayat sürüyorlardı. O zamanlar köyümüzde muhtarlık yapan büyük ağabeyimin teşvikiyle her ikisinin artık hatıralarında yaşayan şairlik yönlerini harekete geçirdim. Biri Cumhuriyet Halk Partisi diğeri ise Demokrat Parti'ye zamanında gönül vermiş bu iki büyüğümün türküleri zaman zaman siyaset, zaman zaman ile muhtarlık yarışında çekişmelerini içeriyordu.
Aile büyüğümüz olması hasebiyle ilk önce Ali Kar'a gittim. Eski günleri anlatırken amca senin şair yönünde varmış, şu Yusuf Yazıcı amcaya bir türkü yaz da ona getireyim dedim. Enver ağabeyimin de desteğiyle tamam yazarım sözünü aldım. Ertesi gün al torunum yazdım türküyü dedi ve mektup kağıdına yazdığı türküyü bana verdi..
ALİ KAR
Yusuf darılır mısın? Yapsam sana bir şaka
Öyle Alim Dede'ye nasıl çevirdin arka
Sen hangi mezheptensin acep uyar mı hakka
Kara Mahmut'un Tahsin vurdu sana bir marka
Gömlek giydirdi sana açmadı ona yaka
Onun o övgüleri verdi sana fiyaka
Geldi oturdu başa senin partin antika
Menderes arı idi o olamadı saka
Takanı aldı senden koydu başına şapka
Çıkardı şalvarını giydirdi sana zipka
Taktınız kravatı hep kesildiniz çaka
Gezeyidun peşine patı göt taka taka
Zannettin ki her zaman çıkacak bana arka
Verdin bana mühürü o ki gidildi halka
Altım senden mühürü gözlerin oldu roka
Yürüdün gittin ordan arkana baka baka
Mühürler kaldı saha bir iki ay ancaka
Bu kadarla kalayım söylemeyeyim başka
Çekmez ağırlığını ne tarazi ne okka
Şimdi doğru akmayı suların neden arka
Bizim devrimiz geçti gezeriz korka korka
Az kaldı yatmamıza o dört köşeli harka
Hep gezerdin dağlara kravat taka taka
Kimse yan bakamazdı çıkardım sana arka
Geleceğim çarşıya edeceğiz bi toka
Beraber konuşuruz hem otururuz parka
17 Nisan 1991
Yusuf Yazıcı
Yaşın yetiş beş oldu Yusuf su aldı takan
Çok seneler yaşadın hem muhtar hem de bakan
O zamanlar çok idi açlıktan yaşı akan
O zamanlar ben idim paralar soba yakan
Dağı delip geçerdi bir imzan ile markan
Demirlan dolu idi omuzlarınlan yakan
Aslan oldu başıma sabah erkenden kalkan
Koca Ketenli Köyü aslan kesildi nakan
Ah gidi Halkçı Parti ne olsun seni yıkan
Gelecek bekliyoruz nereyedur antikan
Ağayım yaşıyorum var mı karşıma çıkan
5 Mayıs 1991
