Poşetlerde ve nemli ortamlarda saklanan baharatlarda gözle görülmeyen küf gelişimine bağlı aflatoksin adı verilen bir zehir oluştuğu ve bu zehirin de karaciğer kanserine yol açabileceğini vurgulayan Emsey Hospital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, aflatoksinin, kanser dışında bağışıklık sistemini de baskılayarak insan sağlığını ciddi şekilde risk altına soktuğunu belirtti. 'Aflatoksinin çok düşük miktarda bile tüketilmesi zehirlenmeye bağlı karaciğer zedelenmesine neden olabilir' ifadelerini kullandı.

Baharatlar yıllar boyunca farklı ülkelerde ve Türkiye'de yemeklere aroma katmak amacıyla kullanılıyor. Baharatların saklama koşullarının önemine dikkat çeken Emsey Hospital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, önemli bilgiler verdi. Baharatların birçok hastalığa iyi geldiğini söyleyen Prof. Dr. Karagöl, tıbbi amaçla doğru şekilde kullanımlarında sonuç aldıklarının altını çizdi. Kekik, çörek otu, kimyon, karanfil gibi baharatların mikroplara karşı koruyucu ve enfeksiyonları düzeltici olduğunu belirtti.

HANGİ BAHARAT NEYE İYİ GELİYOR?

Günün stresini, yorgunluğunu bitkisel yollarla atmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Hakan Karagöl, 'Zerdeçal, pul biber, karabiber gibi baharatlar antioksidatif yani vücut direncini arttırıcıdır. Yaşlanmayı kabul etmeyenler için ise zencefilin yaşlanmayı yavaşlatıcı etkisi vardır. Yüksek tansiyona sahip kişiler doktor kontrolünde zerdeçal, zencefil, pul biber gibi baharatlarla tansiyonu kontrol altında tutabilir. Sindirim sıkıntısı yaşayan ve gaz problemi olanlar için nane, kimyon, biberiye, zencefil, rezene gibi baharatların kullanılması sıkıntının giderilmesi açısından etkilidir. Zencefil, zerdeçal, kimyon, karanfil, biberiye gibi baharatlar ağrı kesici, nane, zencefil gibi baharatlarda sakinleştirici etkisi olan baharatlardır' diye konuştu.

‘40 Yaş üstü kişilerde glokom hastalığı sıklığı fazla’ ‘40 Yaş üstü kişilerde glokom hastalığı sıklığı fazla’

BAHARATIN TÜRÜNE GÖRE PİŞİRME SIRASI

Emsey Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Gökçe Bönce ise zerdeçal, nane, rezene, kimyon, pul biber, karabiber gibi baharatların iştah açıcı olduğunu belirtti. Öte yandan baharatların pişirme sırası olduğuna dikkat çeken Gökçe Bönce, 'Yaprak şeklindeki baharatlar aromalarını yavaş yavaş yemeğe geçirecekleri için en baştan yemeğe eklenip, birlikte pişirilebilir. Toz baharatlar ise yemeğin başında eklendiği taktirde aromasını çok salıp yemeğin tadında baharatın yoğun hissedilmesine neden olur. Tat zevki ve buna bağlı olarak yemek pişirme kültürü toplumlarda farklılık göstermektedir. Örneğin, ülkemizde toz baharatlar genelde pişirmenin sonuna doğru eklenirken, Hindistan'da zerdeçal, pul biber gibi baharatlar yemek pişirmeye başlanırken kullanılmaktadır. Pişirmeye baharat ile başlama, baharatın lezzetini daha yoğun hissetme ve baharat içindeki faydalı aromatik yağlar ve kimyasalların daha fazla geçişine olanak verdiğinden aslında daha uygun olabilecek bir yöntemdir' açıklamasında bulundu.

Editör: Haber Merkezi