Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından 3-13 Kasım tarihleri arasında yapılan '24 Kasım Öğretmenleri Anlama' konulu anket çalışmasına dikkat çeken Köseoğlu, eğitim çalışanlarının ekonomik ve mesleki sorunlarını, yüz yüze eğitim süreçlerini, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ve toplu sözleşme sürecine ilişkin düşüncelerini de kapsayan ankete 13 bin 261 öğretmenin katıldığını bildirdi.

Anketin eğitim çalışanlarının mevcut eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında düşüncelerini, yaşanan sorunları ve hükümetten, Milli Eğitim Bakanı'ndan beklentilerini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirildiğini belirten Köseoğlu, ankete katılan eğitimcilerin gıda masraflarının 2 bin TL ve üzerinde olduğunu, yüzde 19.8'inin ek iş yaptığını, yüzde 14.4'ünün ek kaynak aracı olarak gördükleri için kripto para ile ilgilendiğini açıkladı.

ÇAYKUR’da Başvurular Yarın Başlıyor! ÇAYKUR’da Başvurular Yarın Başlıyor!

Öğretmenlerin Yüzde 82.6'sı Borçlu
Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 82.6'sının borcu olduğunu ifade ettiklerine işaret eden Köseoğlu, 'Borcu olduğunu ifade eden öğretmenlerin yüzde 36.7'si 100 bin TL'den fazla borcu olduğunu belirtmiştir. Yüzde 25.2'si 50 bin -100 bin TL arası, yüzde 28.3'ü ise 10 bin ila 50 bin TL arasında borcu olduğunu belirtmiştir' açıklamasında bulundu.

'Son zamlardan sonra sizi ekonomik olarak hangisi etkiledi?' sorusuna yüzde 79.5 ile gıda fiyatları cevabının verildiğini aktaran Köseoğlu, yüzde 53.4 ile akaryakıt harcamalarının ikinci sırada, yüzde 45.3 ile elektrik, su ve doğalgaz maliyetlerinin üçüncü sırada, yüzde 29.2 ile kredi ödemelerinin dördüncü ve yüzde 27.8 ile kira ödemesinin beşinci sırada yer aldığını açıkladı.

Öğretmenlerin yüzde 41.9'unun haftada bir pazar veya market alışverişi yaptığını kaydeden Köseoğlu, yüzde 35.8'inin ise haftada birden fazla alışveriş yaptığını belirttiklerini ifade etti.

Köseoğlu, 'Öğretmenlerin yüzde 81.6'sı pazar ve market alışverişinde fiyatların çok pahalı olduğunu belirtirken yüzde 16.9'u ise pahalı olarak değerlendirmiştir. Öğretmenlerin yüzde 35.9'u aylık gıda masraflarının 2 bin TL ve üzerinde olduğunu ifade ederken, yüzde 27.9'u bin 501 – 2 bin TL olduğunu belirtmiştir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu fiyat artışlarının nedenini Türk Lirası'nın değer kaybetmesine bağlamakta. Daha sonra sırasıyla en çok döviz fiyatlarındaki artış, yetersiz yerli üretim ve dışa bağımlılık olarak sıralanmakta' dedi.

Öğretmenlerin yüzde 59.2'sinin evlerinin kendilerine ait olduğunu belirten Köseoğlu, yüzde 33.8'inin kirada oturduğunu, yüzde 7'sinin de ailesinin evi olduğunu ifade etti. Köseoğlu, kirada oturduğunu ifade edenlerin yüzde 38.3'ünün kiranın maaşının yüzde 21 ila yüzde 30'u arasında olduğunu belirttiklerine dikkat çekti.

Öğretmenlerin Yüzde 20'ye Yakını Ek İş Yapıyor
Katılımcıların yüzde 19.8'inin ek iş yaptığını belirttiklerini kaydeden Köseoğlu, '2020 yılında yaptığımız aynı araştırmada öğretmenlerin yüzde 14.1'i ek iş yaptığını belirtmişti. Ek iş yaptığını belirten katılımcıların yüzde 44.4'ü özel ders verdiğini belirtirken, yüzde 24.5'i ise tarım ve hayvancılıkla uğraştığını, yüzde 9.3'ü ticaret yaptığını ifade etmiştir. Yüzde 85.6'sı kripto para ile ilgilenmediğini belirtirken, kripto para ile ilgilendiğini belirten katılımcıların yüzde 78.9'u maaşlarının yetersizliği nedeniyle ek kaynak aracı olarak gördüğünü, yüzde 11.6'sı ise meraktan ilgilendiğini, yüzde 8.9'u sanal yatırımların ilgisini çektiğini belirtmiştir' açıklamasında bulundu.

Öğretmenler Mülakatı Uygun Bulmuyor
Ankette öğretmenlerin büyük çoğunluğunun mülakata karşı olduğunun ortaya çıktığını belirten Köseoğlu, 'Yüzde 93.2'si MEB'e bağlı herhangi bir kadro için mülakat uygulamasının uygulanmasını uygun bulmamakta. Mülakat uygulamasının uygun olmadığını ifade eden katılımcıların en çok vurguladıkları gerekçe yandaş kayırma yapılması, adaletsiz uygulamaya yol açması ve hak gaspı. Yüzde 39.2'si proje okullarına yönetici ve öğretmen atamasının nasıl yapılması gerektiği ile ilgili mülakatın olmadığı bir ölçme ve değerlendirme sisteminin olması gerektiğini ifade ederken, yüzde 27.2'si ise MEB öğretmen atama yer değiştirme ve yönetici atama yönetmeliğine bağlı olarak yapılması gerektiğini ifade etmişlerdir' açıklaması yaptı.

Ücret Artışları Beklentileri Karşılamıyor
Katılımcıların yüzde 81.4'ünün toplu sözleşme görüşmelerinde imza atılan ücret artışlarının beklentilerini karşılama konusunda çok yetersiz kaldığını belirttiklerine dikkat çeken Köseoğlu, şunları söyledi:

'Yüzde 15.5'i beklentilerini karşılamada yetersiz kaldığını ifade ederken, yüzde 2.6'sı ise kısmen yeterli, yüzde 0.5'i çok yeterli vurgusunu yapmıştır. Ücret artışının beklentilerini karşılamadığını ifade eden katılımcıların yüzde 39'u bu sorumluluğun yetkili konfederasyonda olduğunu, yüzde 33'ü ise Hükümette olduğunu ifade etmişlerdir. Yüzde 7.9'u eş durumu mağduriyeti yaşadığını belirtmiştir. Eş mağduriyeti yaşadığını ifade eden katılımcıların yüzde 39.5'i bir yıl, yüzde 18'i iki yıl, yüzde 12.5'i üç yıl, yüzde 5.8'i dört yıl ailesinden ayrı yaşadığını belirtirken, yüzde 24.2'si ise beş yıl ve üzeri ailesinden ayrı yaşadığını vurgulamıştır.'

Öğretmenlik Mesklek Kanunu Bekleniyor
Öğretmenlerin yüzde 94.4'ünün Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılmamasını bir eksiklik olarak görürken yüzde 5.6'sı eksiklik olarak görmediğini belirten Köseoğlu, 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'ndan beklentiler, en çok sırasıyla; öğretmenlik mesleğinin itibarını arttırıcı ve mesleğin statüsünün sağlam zemine kavuşturulmasına yönelik düzenlemeler ile öğretmenlerin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesine yönelik düzenlemeler ön plana çıkmakta. Katılımcıların Hükümetten ve Milli Eğitim Bakanı'ndan beklentileri en çok sırasıyla; öğretmenlik mesleğinin saygınlığının geri kazandırılması, öğretmenlerin ücret sorunlarının çözülmesi, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılması' dedi.

Editör: Haber Merkezi