‘Bozdoğan-17’ Operasyonlarında 147 Şüpheli Yakalandı ‘Bozdoğan-17’ Operasyonlarında 147 Şüpheli Yakalandı

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in, 29 Mayıs 2018 tarihinde lüks plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmesiyle ilgili 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava geçen 4 Aralık'ta sonuçlandı. Mahkeme, sanık Aksu'ya 'bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla cinayet' suçundan önce ağırlatılmış müebbet cezası verildi. Ceza, indirim hükümleri uygulanarak müebbet hapse çevirildi.

Sanık Aksu'ya ayrıca 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından da 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sanık Berk Akand'a ise 'cinayete yardım'dan 12 yıl 6 ay, 'cinsel saldırıya yardım'dan 5 yıl, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

İstinaf Kararı Hukuka Uygun Buldu

Yerel mahkemenin kararı, sanık avukatları, Şule Çet'in yakınları, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İnsan Hakları Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Ankara Baro Başkanlığı, Adana Baro Başkanlığı ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından farklı gerekçelerle istinafa taşındı.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1'nci Ceza Dairesi, kararı kısmen hukuka uygun bulurken, sanık Berk Akand'a 'kasten öldürme suçuna yardım etmek'ten verilen cezanın itiraz yolunun açık olduğu, 'nitelikli cinsel saldırı', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'suç delillerini yok etme suçlarına yardım'dan verilen cezalara itiraz yolunun kapalı olduğuna karar verdi. Sanık Çağatay Aksu yönünden verilen kararların ise itiraz yolunun açık olduğu belirtildi.

Yargıtay Duruşmalı İnceleme Talep Etti

Tarafların itirazı sonucu Yargıtay'a taşınan dosyanın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı incelenmesi tamamlandı.

Yargıtay 1'nci Ceza Dairesine dosyanın duruşmalı yapılması talebiyle gönderilen tebliğnamede, sanık ve avukatları ile Şule Çet'in yakınlarının karara itiraz gerekçelerine yer verildi. Tebliğnamede, Adli Tıp Kurumu ve hastane raporlarına da yer verilerek, Şule Çet'in intihara yatkın bir yapıda olduğu yönündeki iddiaların havada kaldığı belirtildi.

Karar ve İrade Birliği İçinde Hareket Ettiler

Tebliğnamede, tüm deliller ışığında sanık Çağatay Aksu'un, ilişkiye girmek istediği Şule Çet'e cinsel saldırıda bulunduğu, sonrasında Cet'in şiddetli tepki göstermesi üzerine cinsel saldırı suçunun ortaya çıkmaması için öldürülerek veya baygın ya da kendinden geçmiş halde pencereden atılarak hayatına son verildiği değerlendirildi.

Tebliğnamede, sanık Berk Akand'ın, bütün bunlar olurken hiçbir şeyden haberi olmamasının mümkün olmadığı aktarıldı. Sanıkların ölen Şule'nin direncini manevi olarak ve fiilen birlikte kırdıkları, karar ve irade birliği ile dayanışmalı hareket ederek, eylem üzerinde birlikte hakimiyet sağladıklarının kabulünde zorunluluk bulunması karşısında, sanık Berk Akand'ın diğer sanık Çağatay Aksu ile birlikte işlediği, 'cinsel saldırı suçunu gizlemek ve delillerini ortadan kaldırmak amacıyla kasten öldürme' suçundan TCK'nın 82/1-h ve 37'nci maddeleri uyarınca fail olarak cezalandırılması gerektiği vurgulandı.

'Sanıklara Eksik Cezaya Hükmedilmesi Hukuka Aykırı'

Tebliğnamede, iki sanığa verilen cezada indirim uygulanmasına ilişkin, Yargıtay içtihadlarına atıf yapılarak, 'Hak etmedikleri halde ve gerekçede kanun maddesindeki ifadenin tekrarı ile yetinilerek takdiri indirim uygulanmasına karar verilmek suretiyle sanıklara eksik cezaya hükmedilmesi hususları yasa ve hukuka aykırı olduğundan hükümlerin bozulması talep ve tebliğ olunur' denildi.

Sanık Çağatay Aksu'nun, 'cinsel saldırı suçunu gizlemek amacıyla kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanık Berk Akand'ın da asli fail olarak bu suçlamayla cezalandırılması gerektiği belirtildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi, Yargıtay 1'nci Ceza Dairesince duruşmalı incelenecek.

Editör: Haber Merkezi