Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından Doğu Karadeniz Turizm Master Planı kapsamında, Karadeniz yaylalarının birbirine bağlanması amacıyla 'Yeşil Yol' projesi hazırlandı.

Proje ile Samsun, Ordu, Giresun, Tokat, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin yaylalarının 2 bin 600 kilometrelik yol ağı ile birbirine bağlanması planlandı. Yaylalarda kesintisiz, kolay ve konforlu ulaşımın sağlanmasının amaçlandığı projede, 7 metre genişliğinde gidiş-geliş tek şerit olarak beton ve asfalt yol yapıldı. 9 ilin yaylaları ve turizm merkezlerini üst kottan birbirine bağlayan ve sona gelinen Yeşil Yol'un tamamlanmasıyla yeşile yolculuğun başlanması amaçlandı.

Danıştay Durdurdu, Proje Sekteye Uğradı
Yeşile yolculuğa çıkacakların, sahile inmeden yüksek rakımlı bölge yaylalarını zaman ve yakıttan tasarruf ederek gezebilmesi de hedeflenen projenin yapımına başlanılmasının ardından TEMA Vakfı, planın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle 2011 yılının Aralık ayında Danıştay'a dava açtı.

Dava kapsamında 2013 yılının Kasım ayında Danıştay üyeleri ile birlikte aralarında Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğretim görevlilerinin de yer aldığı bilirkişi heyeti, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 36 noktada 3 gün süreyle inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ve hazırlanan Bilirkişi Raporu'nun ardından Danıştay İdari Dava Daireleri, bilirkişi raporlarına dayanarak 16 Ekim 2019 yılında Çevre Düzeni Planının 'yürütmesini durdurma' kararı verdi.

Hamsi İhracatında Sona Doğru Hamsi İhracatında Sona Doğru

'Yürütmeyi Durdurma' Kararı Kaldırıldı
28 Nisan 2021 tarihinde projeyle ilgili tekrar değerlendirme yapan Danıştay, yaylalara ulaşım sorunlarının yaşandığı kanaatine vardı. Danıştay 6'ıncı Dairesi'nce yapılan değerlendirmeler sonucu 'yürütmeyi durdurma' kararı kaldırıldı.

Yaylalara kolay ulaşımın yanı sıra çevre düzeni planı ölçeğinde yaylalarda yapılaşmalara neden olmayacağı sonucuna varılan projede, 2 yıldır sekteye uğrayan çalışmalara karar sonrası yeniden başlandı.

Danıştay Dairesi kurulunca yapılan değerlendirmede, 'Karadeniz Bölgesi'ndeki yaylalarda ulaşım sorunlarının olduğu, fakat projeyle birlikte çevre sorunlarına yol açmadan bir yayladan diğer yaylaya ulaşım imkanının sağlanmasının olumlu bir yaklaşım olduğu, yaylalar arasında halihazırda bazı yolların var olduğu ve bu yolların iyileştirilerek birbirleriyle bağlantı kurulmasının amaçlandığı, ulaşım projesi olan 'Yeşil Yol Projesi'nin, çevre düzeni planı ölçeğinde yaylalarda yapılaşmalara neden olmayacağının sonucuna ulaşılmıştır' denildi.

'Nitelikli Turizm Yapacaksak, Yol Önemli Bir Çalışma Unsuru'
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Hakan Gültekin, projede önceliğin var olan yolların birleştirilmesi ve geliştirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

Çevre talanı gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Gültekin, 'Bizim Turizm Master Planı çerçevesinde yaptığımız, 9 ilde yürüttüğümüz önemli bir proje çalışması Yeşil Yol. Turizm konuşacaksak, nitelikli turizm yapacaksak, yol önemli bir çalışma unsuru. Bu doğrultuda bölgede özellikle yayla koridorlarının birbirine bağlanması, yaylalar veya turizm lokasyonları olarak illerin birbirine bağlanması önemliydi. Bunu biz var olan yollarımızı öncelikli olarak değerlendirerek bu işe başladık. Genelde şu algı var ' yeni yollar yapılıyor, yeşil tahrip ediliyor, doğa tahrip ediliyor' diye. Ama takdir edersiniz ki, Yeşil Yol genelde 1500- 2 bin kotlarında yapılan bir çalışma ve 2 bin kotlarında da ağaç yok. Yüzde 95 oranında var olan yolların birleştirilmesi ve standartlarının geliştirilmesi hedeflenmektedir' diye konuştu.

'Yeşil Kalkınma Yapacaksak, Bunu Turizmle Yapabiliriz'
Bölgede yürütülen çalışmaların yöre halkı tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade eden Gültekin, 'Hemen hemen totalde 4 bin 500 kilometrelik bir hattan bahsediyoruz. Bunun 2 bin 800 kilometresi Yeşil Yol kapsamında Özel İdare ve belediye sınırları içerisinde anılan yollarımız var. Diğer yollarımız da karayolları ağında olan yollarımız. Karayolları ağında olan yollarımıza biz bir çalışma yapmıyoruz. Neden, karayolları ağında olmasından dolayı ama belediye sınırlarımızda ve özel idare sınırlarımızda olan kısmıyla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Burada biz eğer doğayı koruyacaksak, eğer yeşil kalkınma yapacaksak, bunu turizmle yapabiliriz. Bu doğrultuda yaptığımız çalışma bölge halkı ve kurumlarımız tarafından çok önem arz edildiğini biz geri dönüşümlerini alıyoruz. Gittiğimizde sahada oradaki muhtarlar, insanlar inanın buna 'sizin yaptığınız yolla bu bölgede turizm hareketlendi' diyor' dedi.

'Birinci Öncelikli Yollarımızda Yüzde 46 Oranında Bitmişlik Var'
Gültekin, yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasının ardından projeye 266 milyon TL kaynak aktardıklarını da kaydederek, şunları söyledi:

'2 senedir Yeşil Yol ile ilgili bir mahkeme vardı. Mahkeme kararından sebep kaynak kullanamadık. Sonuçta mahkeme idareyi haklı gördü. Bu devletin yolu. Bu devletin master planı çerçevesinde yaptığı bir önemli çalışma. Yakın sürede mahkeme, yürütmeyi durdurma kararını kaldırdıktan sonra 266 milyon lira gibi bir rakamı da Yeşil Yol ile ilgili kaynakları aktarmaya başladık. Bu çalışmayı biz hızlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Bugüne kadar fiziki olarak birinci öncelikli yollarımızda yüzde 46 oranında bitmişlik var. İkinci öncelikli yollarımızda yüzde 41, üçüncü öncelikli yollarımızda ise yüzde 19 oranında bitirilme oranları var. İnşallah bu sene gelen kaynaklar, önümüzdeki alacağımız kaynaklarla bunları yüzde 60-70 taşıyıp, bölgedeki daha nitelikli turizm yapmakla ilgili kendimize hedef koyduk. Ben katkısı olan yereldeki bütün paydaşlarımıza teşekkür ediyorum'



Editör: Haber Merkezi