Dinimizde ve bugünkü mer'i hukukta da geçeri olan çok önemli ve gözden kaçan bir genel kural var: 'SUÇUN ŞAHSİLİĞİ'
Yani bir kişi suç işlemişse sadece o kişi suçludur. O kişiden başkası suçlanamaz ve kınanamaz! Bu kişi ister annesi, ister babası, ister kardeşi veya akrabası olsun fark etmez!
Ayrıca herkes dünya imtihanı gereği suç işleme potansiyeline sahiptir. Bu durum, ilk insan Hz. Adem(A.s)'dan bu tarafa gelmektedir.
Yani, Allah insanları günah işlemeye meyilli olarak yaratmıştır. Kişi, kurallar silsilesine inanmaz ve duygularına göre hareket ederse, artık onun önüne günah işleme konusunda kimse geçemez.
Fakat bakıyoruz ki, kendisi Müslüman olduğu ve o kuralları bilip inandığı halde yine de günah ve suç işleyenler var! Bu nasıl oluyor?
Şu imtihan dünyasında her an günahlarla karşı karşıyayız! İnsan bu ya, bazen bizden, bazen çevreden kaynaklanan etkilerle duygularımıza ve nefsimize yenik düşüyoruz!
Şayet o günah bizden kaynaklanıyorsa, muhtemeldir ki, Allah'ın bize emrettiği ve yasakladığı sınırlara dikkat etmediğimizdendir.
Bunlardan dolayıdır ki, bizleri yaratan Allah, bu zaaflarımızdan dolayı ve imtihanı kolay geçirebilmemiz için, Peygamberler göndermiş ve O Peygamberlerle birlikte bizlere dersler veriyor!
Aynen okul gibi…
Biz bu dünya okulunda derslerimize çalışmaz isek, sınıfta kalıyor ve cezayı hak ediyoruz, şayet kendimizi toplayıp derslerimize dikkat edersek, mükafatlara nail oluyoruz! Allah bu okulu açmasaydı, insanların kabiliyetleri gelişmezdi.
Bu okuldaki ders konularından bir tanesi 'ZİNAYA YAKLAŞMAYIN' kuralıdır.
Dikkat edersek yapmayın kelimesini kullanmıyor Yaratanımız ' YAKLAŞMAYIN' diyor.
Yani herkesin anlayacağı bir şekilde o pis fiile açılan kapıları da kapatıyor!
Bu kapıların neler olduğunu söylememize gerek yok sanırım! Biraz düşününce bunların neler olduğunu her akıl sahibi anlar!
Sadece bir tanesini söyleyelim: 'TESETTÜR'
Dinimiz, tesettür yani örtünme konusunda niçin bazı kurallar koyuyor dersiniz?
Tesettürün tersi olan açık saçıklık, cinsel istismara müsait bir zemin oluşturduğundan, o kapıyı baştan kapatmak için bu kuralları koyuyor!
Netice itibariyle, bu kurallar bu tür istismarları en azından asgariye indirmek için konulmuştur…
Tıp Fakültesinden her mezun olan kişi hakkıyla doktor olamadığı gibi, her Müslüman'ın da her hareketi Müslüman'ca olmayabilir! Bu durum bizleri dinden uzaklaşmaya değil, daha çok dine yaklaştırmaya sevketmeli. Çünkü birçok olumsuzluğun sebebi dinimizi hakkıyla bilmemekten ve emir ve yasaklarına uymamaktan kaynaklanmaktadır!
Allah hepimize 'Kul hakkı' nın boyutlarının neleri kapsadığını anlamayı nasip etsin!