Sekizinci yüzyılda Müslümanlar fetihlerde zirveye ulaşarak, doğuda ve batıda en uzak noktalara kadar ilerlemişlerdi. Kısa zamanda büyük zaferlere imza atarak, kitlelere kurtuluş yollunun açılmasına vesile olmuşlardı. Bu uğurda canlarını vermek, müminler için en büyük mutluluk kaynağıydı.

Bu fetihlerde İslam orduları, Kuzey Afrika'nın Atlas Okyanusu kıyılarına kadar ilerlemiş, sıra Akdeniz'i Atlas Okyanusu'na kavuşturan dar boğazdan geçerek Avrupa içlerine doğru ilerlemeye gelmişti.

Tarık bin Ziyad, Emevİlerin Kuzey Afrika Valisi Musa bin Nusayr tarafından, İspanya'yı fethetmekle görevlendirilmişti. 7.000 kişilik kuvvetiyle 711 tarihinde Septe (Cebelitarık) Boğazı'nı geçti. Askerlerine geri dönme umudu bırakmamak için, bütün gemileri yaktırdı. (Sonradan çok kullanılan; 'Gemileri yakmak' deyimi buradan kalmıştır.) Çok başarılı bir askerî harekatla Kuzey İspanya'ya kadar ilerleyen Tarık bin Ziyad, önemli şehirleri aldı.

Endülüs Medeniyetinin yolunu açan komutan olarak tarihe geçti. Müslümanlar, 1492'ye kadar burada 8 asır kalmışlardır. Müslümanlar ilim ve medeniyette o kadar ileri gitmişlerdir ki, Hıristiyanlar, Müslümanların yaptıkları eşsiz eserlerin tamamını tahrip etmelerine rağmen, şimdi bile hala bunların izleri vardır.