Rize’de Ayılar Sahaya İndi

Abone Ol

Cumhuriyetin 102. yılında Rize sokaklarında bir şey fark ettim…

Kırmızı beyazın altında birleşen insanlar, ellerinde bayraklar, dilinde Atatürk’ün adı…
Sanki 1923’ten bu yana geçen yüz yılın bütün duygusu yeniden canlanmış gibiydi.

Çünkü Cumhuriyet, yalnız Ankara’da kutlanmaz.
Cumhuriyet; Rize’de bir çocuğun elindeki bayraktır,
Güneysu’da bir dedenin “biz o günleri gördük” diyerek yaşadığı gururdur.

DENİZİN ÇAĞRISI: HALİL BAKIRCI YİNE YÜZDÜ
Her yıl aynı hikâye… Soğuk, yağmur, fırtına fark etmez.
Halil Bakırcı denize girer, sezonu kapatır.
Kimine göre delilik, kimine göre alışkanlık.
Ama ben diyorum ki: Bu şehirde bazı gelenekler var, tıpkı yağmur gibi; hep yağar, hep ıslatır.
Bir adamın denize atlayışı bile Rize’de haber olur, çünkü o deniz bu şehrin aynasıdır.
“Cesaret bazen suya atlamaktır, bazen susarak durmaktır.”

RİZESPOR’UN KUPA MESAİSİ
Bugün Rizespor’un kupa maçı var.
Ama şehirde bir beklenti var: “Bu sene kupa gelsin.”
Taraftar artık heyecan istiyor, başarı istiyor.
Çünkü Rize’de futbol, sadece topun çizgiyi geçmesi değildir;
birlik, inanç ve inadın da sahaya çıkmasıdır.
“Kupa, emeğin alın terinde değil, inancın kalp terindedir.”

İKİZDERE’NİN EMEKÇİ BAŞKANI
On beş yıl… Dile kolay.
Bir ilçeye başkanlık yap, hem hizmet et hem gönüllere gir.
Siyasette en zor şey eser bırakmaktır.
Çünkü tabelaya değil, hatıraya kazınmak gerek.
İkizdere’nin eski başkanı tam da bunu yapmış.
Herkesin dilinde bir söz: “İnsana dokundu.”
Bugün o anlayış siyasette nadir; çünkü çoğu, koltuğu koltuk zanneder, emaneti değil.
Allah rahmet eylesin. Ayhan Biberoğlu.
“Siyaset, adını yazdırmak değil; gönülde iz bırakmaktır.”

RİZE’DE AYILAR SAHAYA İNDİ
Yok şaka değil, ayılar gerçekten evlere dadandı.
Bazen videolar geliyor, “yapay zekâ mı bu?” diyorum.
Ama yok, gerçekmiş.
Evlere girip mutfağı karıştırıyor, yiyecekleri alıp gidiyorlar.
Allah muhafaza, bunlar öyle çizgi film ayısı değil ha!
Karadeniz ayısı… Ne yapacağı belli olmaz!
Vatandaş diyor ki: “Ayıyla göz göze geldik.”
Ben de diyorum ki: “İnsanıyla, ayısıyla bu memlekette göz göze gelmek cesaret ister.”
“Doğanın dengesini bozarsan, bir gün ayı bile kapını çalar.”

SONUÇ
Rize’de her şey biraz delilikle biraz yürekle yapılır.
Cumhuriyet coşkusu da öyleydi bu sene:
Yağmurda yürüyenler, soğukta yüzenler, sahada inat edenler, gönülde iz bırakanlar…
Bu şehirde hâlâ umut var, hâlâ inanç var.
Yeter ki biz birbirimize, bu toprağa, bu ruha sahip çıkalım.
Çünkü bu şehirde yağmur hiç bitmez, ama güneş hep vardır.