Rize’de Trafik, Rizespor ve Çayın Tozu

Abone Ol

ŞEHİR TRAFİĞİ: 1 LİTRE KAP – 2 LİTRE SU

Rize’de trafik artık tencereye sığmayan yemek gibi. Şehir merkezi bir litrelik kap, ama biz illa ki içine iki litre su doldurmaya çalışıyoruz. Olur mu? Olmaz.

Çözüm belli: Otopark düzeni, gelişigüzel park yapmamak, çarşı içinde yürüyerek iş görmek.

Ama biz “iki adım mesafeyi” bile arabayla gitmeye alıştık. Hem sonra “şehir niye tıkanıyor” diye ağlıyoruz.

Hemşerim, alışkanlıklarından vazgeçmeden bu şehre nefes aldırılmaz.

BUGÜN GÜNLERDEN RİZESPOR

Göztepe maçı kazaydı, kabul. Ama kaza deyip geçmek de olmaz.

Bugün Alanya karşısındayız. İlk haftalar bir takım için sadece puan değil, moral ve motivasyon demektir.

Futbolcu sahaya umutla çıkacak ki taraftar tribünde coşkuyla bağırsın.

Biz gazeteciler de Alanya’dayız. Temennimiz: Dönüş yolunda çayın demine, muhlamanın teline mutluluk katsın bir galibiyet.

FABRİKA BACASINDAN YÜKSELEN ÇAY TOZU

Rize’nin çayı bir yanda can, diğer yanda can sıkıntısı. Bu Rize genelinde sorun! Benimde köyüm Güneysu Adacami Mahallesi’nde 7-8 fabrika var. Bacalardan çıkan duman, etrafa saçılan çay tozu, atıklar… Yıllardır aynı mesele.

Elbette fabrikalar gerekli, çay işlenecek. Ama çevreyi düşünmeden yapılan üretim, çayın bereketini de insanların sağlığını da tüketiyor.

Çözüm mü? Devlet denetim, işletmeler filtre, vatandaş da ısrarlı takip. Çay kokusu sinmeli Rize’ye, toz değil.

GÜZEL HABER: HÜKÜMLÜLERDEN TOPLUMA HİZMET

Bir gün güzel haber olmazsa, köşemdeki satırlar da kuru kalır. Bugünün güzel haberi: Hükümlüler kamu işlerinde çalıştırılacak. Topluma fayda sağlayacak işlerde emek vermek, insanı yeniden hayata kazandırır. Zindandan çıkış yolunu taşla değil, umutla döşemek demektir bu.

TARIM İÇİN SEVİNDİRİCİ ADIM

Geçen yazımızda demiştik: Vatandaşı tarıma yönlendirmeli, eğitmeli, desteklemeli. Topraklarımız bereketli ama elimizi sürmezsek bereket de küser.

Şimdi sevindirici bir gelişme var. Bakanlık ve İl Müdürlüğü, tarımsal eğitim ve destek programlarını başlatmış. Güzel. Yeter ki bu iş saman alevi gibi yanıp sönmesin. Üretim kalıcı, çiftçi umutlu olsun.

SONUÇ

Şehrin yolları sıkışık, stadın tribünleri umutlu, bacaların dumanı inatçı… Ama yine de Rize’nin güneşi doğuyor. Bugün bir adım geri atıp nefes alsak, yarın üç adım ileri koşarız. Bu şehir hem çayın kokusunu hem de insanının direncini taşır. Yeter ki alışkanlıklarımızı sorgulayalım, vazgeçilmez sandıklarımızı vazgeçelim.