Rizespor’un Beşlik Galibiyeti: Tesadüf Mü, Dönüm Noktası Mı?

Abone Ol

Rizespor sahada resmen gövde gösterisi yaptı. Beş gol… Hem de deplasmanda Antalya’ya.
“Gitti gidiyor” denilen İlhan Palut, “Buradayım ve dimdik ayaktayım” dedi.
Yeni transfer Saki mest etti. Jurecka, “Ben niye bunca zamandır yedektim?” diye sitemi sahaya yazdı. Mihaila orta sahadan golü yapıştırdı, “Ben yıldızım” dedi.
Ama asıl soru şu: Antalya çok kötüydü de biz mi parladık? Yoksa biz gerçekten iyiydik de Antalya mı yok oldu?
Cevap: Trabzon ve Başakşehir maçlarında belli olacak.

ŞİDDETİN HİÇBİR MESLEĞİ OLMAZ
Sağlıkçısı, öğretmeni, gazetecisi, şoförü… Şiddetin normali olmaz.
Bir anlık öfke binlerce insanı cezaevine tıktı.
Kavga eden değil, konuşan kazanır. Yazan, ifade eden, dertleşen kazanır.
Rize’nin kahve köşesinde de, Ankara’nın Meclis koridorunda da aynı: Şiddet insanı küçültür, sözü büyütür.

GAZZE İÇİN RİZE’DEN YÜKSELEN SES
Denizde Sumud Filosu’na selam, karada yüzlerce kişinin tekbirli yürüyüşü…
Rize’den “Katil İsrail, Filistin’den defol” haykırışları yükseldi.
Rize’nin dar sokaklarında çocukların taşıdığı bayraklar, aslında bir vicdanın sokağa çıkışıydı.
Bazen büyük siyasetçiler değil, küçük yürekler dünyaya mesaj verir.
“Mazlumun duası, zalimin ordusunu yener.”

FIRTINA VADİSİNDE MİLYONLUK YIKIM
Yıllarca “Bir şey olmaz” denilen dere yatakları, bugün milyonluk tesisleri yutuyor.
Devletin koymadığı kuralların bedelini şimdi yöre insanı ödüyor.
Bir yanda yıkılan butik oteller, diğer yanda yeni yapılan beton devleri…
Planlama yoksa, fırtına sadece vadiden değil, insanların cebinden de geçer.
→ Dere yatağında yapılan bina, suyun değil insanın kaderini değiştirir.

SONUÇ
Bugün Rize’den çıkan dört manzara var:
Sahada beş golle ayağa kalkan bir takım…
Şiddeti reddeden aklın çağrısı…
Gazze için dalgalanan bayraklar…
Ve milyonların yıkılan hayalleri…
Hayat işte böyle: Bir gün gollerle sevinç, bir gün sellerle hüzün…
Ama sonunda geriye kalan tek şey; sözü doğru, adımı sağlam, vicdanı diri bir duruş oluyor.