Rizespor’un İlk 3 Puanı: Umut mu, Tesadüf mü?

Abone Ol

SEZONUN İLK GALİBİYETİ

Rizespor sezonun 4. maçında nihayet üç puanla tanıştı. Rakip mi? Ligin dibine demir atmış, henüz puan yüzü görmemiş Gençlerbirliği. Sahada ne vardı peki? İlk dakikalarda fena olmayan bir tempo, ama sonra düşen bir oyun. Topu rakibe verdik, ama rakip de etkili olamadı. İlk yarı böyle bitti, ikinci yarı aynı tas aynı hamam. Taraftar sabırsız, önce hocayı sonra yönetimi hedef alan tezahüratlar yükseldi. Oysa maç bitmeden moral lazım futbolcuya.

EMRECAN’IN ANLARI

Dakikalar 90+3… Emrecan çıktı sahneye. Çizgi üzerinde aldığı topu kaleye yolladı. Bir şehir derin bir nefes aldı. Tam “bitti” derken 90+7’de penaltı! Onyekuru vurdu, Fofona çıkardı. İşte maçın özeti: Bir mucize anı, bir kurtuluş anı.

Şans kapıyı çalar ama asıl açan yürektir.

TESADÜF MÜ, UMUT MU?

Bu galibiyet şimdilik nefes oldu. Ama açık konuşalım: Oynanan oyun umut değil, umutsuzluk verdi. “Takım yeni kuruldu, oyuncular birbirini tanımıyor, zaman lazım” gibi bahanelere sığınma devri geçti. Bu lig affetmez. Kocaeli deplasmanında alınacak puanlar belirleyici olacak.

Bahane üretmek kolay, hak etmek zor.

İLHAN PALUT’A MESAJ

Maç sonu hocanın sözleri manidar ve sitemkar. Hocam: Bu ülkede futbol böyle; bir gün göklere çıkarıyorlar, bir gün yere indiriyorlar. Doğru. Ama hocam; Riberio’lar, Kweuke’ler, Cernat’lar bu taraftarın hafızasında. Beklenti büyük, sabır sınırlı. Taraftar bu armanın yere düşmesini istemiyor. Ve elinizdeki kadro sizin. Harcanan bütçe ortada.

Geçmişi anmak kolay, geleceği kurmak zor.

Sonuç

Bir şehrin umudu, bir maçın son dakikasına sığmamalı. Armanın yükünü sırtlayanlar, terini sahanın çimlerine damlatmalı. Tesadüfle gelen galibiyet değil; alın teriyle kazanılan bir yürüyüş gerek bu memlekete.