Yeşil-mavili kulübün eski yönetim kurulu üyesi Ali Bayramoğlu, Rizespor'un durumundan geleceğine ve toplumsal bütünlüğün sağlanmasına kadar önemli açıklamalar yapıp tespitlerde bulundu. Bir ülkenin bir şehrin en önemli iç değerlerinden bir tanesinin spor olduğunun ifade ederek sözlerine başlayan Ali Bayramoğlu, 'Ekonomi ve sanayi olarak çok gelişmemiş bölgelerde en aktif sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetler olur. Bunlar toplumla da bütünleştiği için toplumun merakla heyecanla beklediği aksiyon haline gelmiş olur. Bunu Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde görmemize rağmen Rize de maalesef spor halkla bütünleşmiş onun özümsediği heyecanla beklediği bir aktivite olmaktan çıkmış. Hangi lig de olursanız bu önemli değil önemli olan o sportif aktivitenin toplumla bütünleşmiş olmasıdır.

LOKOMOTİFİ SAĞLAM TUTMAZSAN
Bu konuda Rizespor'un bazı çalışmalar yaptığını biliyorum ama her sektörde olduğu gibi sporunda lokomotifi ve vagonları vardır. Lokomotif dediğinde futbolla başlar. Diğerlerin hepsi arkada vagondur. Lokomotifi sağlam tutmazsan vagonu kim çekecek. Tribünleri dolduramazsan insanları heyecanlandıramazsın. Bugün Rizespor'a baktığımızda hiçbir maçta tribünler dolmuyor. Seyirci ortalaması 2-3 bin dolayında. Bu kızgınlık mıdır?, Meraksızlık mı dır?, talepsizlik yada tepkimidir?. Tüm bunları yönetimin ciddi bir şekilde değerlendirmesi lazım. Ayrıca spor camialarındaki insanlar ailelerinden uzaklaşır, cebinden para ve zaman verir. Sonunda ise mağlup olunca tepki alırsınız' dedi.

GİDİŞATI BEĞENMİYORUM
Bugün gelinen noktada Rizespor'un durumunun hiç iç açıcı olmadığının altını çizen Ali Bayramoğlu, 'Ben bir Rizeli, Rize'de yatırımları olan ve sporla uzun süre ilgilenip çalışmış ve fonksiyonları yerine getirip çalışmış biri olarak Rizespor'un gidişatını beğenmiyorum. Ben bunu sadece kümede kalma mücadelesi vermesi açısından söylemiyorum. Kümü düşme bir sonuçtur. Süper ligin ikinci yarısı başlamasından bugüne kadar Trabzonspor ve Kayserispor gibi bir çok takımımda çıkış ivmesi var. Bunlar iyi bir antrenörle iyi bir hazırlıkla gelip yürüyorlar. Kadroların da iyi oyuncular var. Rizespor' da ise ne yönetiminde, ne teknik kadrosunda ne de futbolcusunda öyle bir merak görmüyorum.'

Ardeşen'de 'Bahar Temizliği' Yapıldı Ardeşen'de 'Bahar Temizliği' Yapıldı

HEYECAN OLMADAN HİÇBİR ŞEY OLMAZ
Ben bunda art niyetten bahsetmiyorum. Meraksızlık ve heyecansızlık olarak değerlendiriyorum. Heyecan olmadan hiçbir şey olmaz. Ama adeta yasak savar gibi rutin bir oyun oynarsan olacağı budur. Rizespor bu kadar kötü oyun oynayıp puan alamıyorsa demek ki bir yerde büyük problemler var ve buda bugüne bırakıl alacak konu değildi. Oysa orta ve uzun vadeli proje olmazsa olmazdır. Rize'de Yetenekli insanlar olmasına rağmen çıkartacağımız bir futbolcu olmadı. Hasan Vezir ve Hakan Tecimer' den sonra yetenekli oyuncu çıkartamadık. Ayrıca ulusal ve uluslar arasında araştırma yaparak alt liglerden oyuncuda bulamadık. Bunları görev edinmemiz lazım.

İYİ NİYET YETERLİ OLMUYOR
Oysa yönetimler bu konuları kendine görev edinmesi şart. Rizespor'da şuan yönetimde bulunanlar iş hayatlarındaki ticari yoğunlukları, Rize'de yaşamayıp İstanbul da olmaları. Rize'ye sadece maçtan maça gelmeleri ile bu işleri kolay kolay çevirtecek boyutta değiller. Oysa yerelde bu işleri alıp yürütebilecek ve o arkadaşlarında onlara destek olacak zamanı verebilecek pozisyonda olması lazım. Sürekli takımla ilgilenmek lazım. Bu mantığı oluşturamadığın müddetçe ve yönetimin içinde 3-5 kişiye sorumluluğu vermediğin sürece bu işten başarı elde edemez. Şunun altını çiziyorum. Rizespor'u yönetenlerin iyi niyetli olmasına rağmen bunu söylüyorum. Ama iyi niyet yeterli olmuyor. Ben antrenörün ve futbolcunun da iyi niyetsiz olduğunu düşünmüyorum

PARAMI, ZAMANIMI, SAĞLIĞIMI VERİYORUM BAKIŞI…
Ama içerde heyecan ve aşk yoksa o zaman bu işe iyi niyette yetmez. Ben sizi çok seviyorum evlenmeye niyetim var ama elimde hiçbir şey yok. Bu işe futbola sadece iyi niyet bir şey ifade etmez. Tüm bunlarla birlikte Rizespor' da hem yönetim hem de futbolcu açısından ciddi bir yapılanmaya ihtiyaç var. Birde çok ciddi derecede seyirciyi bilgilendirip, itecek, tekrar sevdirecek aksiyonlara ve şehirle bütünleştirecek aksiyonlara şiddetle ihtiyaç var. Başkan Metin Kalkavan, Ben paramı, zamanımı ve sağlığımı veriyorum diye bakıyor. Dolayısıyla bu iki bakışı bir araya getirmemiz lazım. Getirmezsen orta noktayı bulamazsın. Rizespor'daki en büyük problem takımla taraftarın bütünleşmesinden geçiyor. Bunun içinde Vali, Belediye Başkanı ve sivil toplum örgütlerine görev düşüyor.

Bu bir toplumsal meseledir. Çünkü Rize' de başka bir aktivite yok. İnsanları bir araya getirecek önemli bir aksiyonu doğru kullanmıyorsun. Toplumsal bir hesaplaşmayı bir görev ve sorumluluk olarak değerlendireceksin. Bunun içinde toplumu bilinçlendireceksin. Avrupa futbola bir sosyal aktivite ve kültür olarak bakıp tuttukları takımların maçlarına gidiyorlar. Bunu bütünlük içinde sosyal aktivite olarak yapıyor. Bunu bizimde yapmamız lazım. Rizespor umarım düşmez ama şuanda düşmenin en büyük adaylarından biri. Düştükten sonra tekrar çıkmak, düşmekten daha zordur. Düzeni bozduktan sonra çıkmak kolay değildir. Umarım Rizespor' da toplumsal bir bütünlük sağlanır' diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi