12 Eylül darbesinin alt yapısını oluşturduğu özelleştirme süreci sonucunda kamudaki işletmeler yok pahasına sermayeye satılmıştır. Özal hükümetiyle başlayan süreç, AKP hükümetiyle devam etmektedir. Elde kalan bir avuç kamu kurumu şimdi özelleştirmenin kıskacındadır ve sermayeye satılması için mecliste görüşmelere başlanmıştır. Özelleşen kamu kurumları sonucu işsizlik, yoksulluk ve yüz binlerce taşeron işçi ortaya çıkarmıştır. Şimdi ise elde kalan kamu kurumlarının özelleştirilmesine sıra gelmiştir. İçinde ÇAYKUR işletmesinin de bulunduğu iş yerleri ve hizmet alanları satılmak üzere TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilerek, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacaktır.
Bir kez daha darbe girişimi fırsatçılığı yapılarak, halkımızın canına kast eden darbecilerin kanlı girişimi sokağa çıkan emekçiler tarafından püskürtüldükten sonra, günlerce süren demokrasi nöbetlerinde meydanları boş bırakmayan işçi ve emekçilere düşen pay ise özelleştirme olmuştur. Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL koşullarında sermayenin yararına, işçilerin ise zararına olan uygulamalar tek tek hayata geçirilmektedir. Dün cemaatle ilgili ne istedilerse verdik diyen hükümet yetkilileri bugün patronlar ne istiyorsa veriyorlar. Patronların her isteğini yerine getiren hükümet, darbe girişimini fırsata çevirerek başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçilerin haklarını gasp etmeye devam etmektedir.
Son yıllarda sermaye ve hükümet el ele ne zaman emeğin haklarına yönelik saldırıları hayata geçirmek istese torba yasaları kullanmaktadır. Son torba tasarının 35'inci maddesi, başta ÇAYKUR olmak üzere 113 kuruluşun Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devredilerek satılmasının önünü açmaktadır. Özelleştirme demek halkın bugüne kadar olan toplumsal birikimlerini bir çırpıda sermayeye peşkeş çekme anlamına gelmektedir. Yaşanan deneyimler göstermektedir ki; özelleştirme sonrasında toplu işçi çıkarmalar hayata geçirilmektedir. Yine özelleştirilen kurumlarda çalışan işçilerin sosyal hakları ellerinden alınmakta ve ağır çalışma koşulları dayatılmaktadır. İşsizlik tehdidi ile işçilerin üzerindeki baskılar yoğunlaşmaktadır. Özelleştirilen kuruluşlarda sendikal örgütlülükler dağıtılmaktadır veya patron ile uyumlu hareket eden sarı sendikalar etkin kılınmaktadır. ÇAYKUR'un özelleştirilmesi sadece ÇAYKUR işçilerini değil, tüm üreticileri, yani Karadeniz halkını, ÇAY üreticilerini etkileyecektir.
Üyelerimizin bulunduğu ve ülkemiz için stratejik olan ÇAYKUR başta olmak üzere bütün özelleştirmelere karşı işçilerin, emekçilerin çıkarı için mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. ÇAY ve ÇAYKUR halkındır, özelleştirilmesi işçilerin sorunlarını daha fazla büyütecektir. Tüm üreticileri özel sektörün insafına terek edecek, özelleştirmenin faturası işçilere ve ÇAY üreticilerine çıkarılacaktır. Üyemiz olsun veya olmasın bütün ÇAYKUR işçileri ile omuz omuza verip özelleştirme saldırısına karşı duracağız ve alın terimizin, emeğimizin hiç edilmesine müsaade etmeyeceğiz.
TÜRKİYE GIDA SANAYİİ İŞÇİLERİ SENDİKASI
