İslam dîninin temeli; ilim, amel ve ihlas olmak üzere üçtür. İlim; iman, fıkıh ve ahlak bilgileridir. Ahlak bilgilerine, tasavvuf denir. Amel; bu bilgilere uygun olan işlerdir. İhlas; ilmin ve amelin Allah rızası yani Allah-ü talanın sevgisini kazanmak için elde edilmesidir.

Doğru olan hakîkî ilim; insana aczini, kusûrunu ve Rabbinin büyüklüğünü, üstünlüğünü bildirir. Yaratanına karşı korkusunu ve mahluklara karşı tevazuunu arttırır. Kul haklarına ehemmiyet verir. Böyle ilmi öğretmek ve öğrenmek farzdır ki buna İlm-i nafia, faydalı ilim denir. Kişinin ihlas ile ibadet etmesine sebep olur.
İlmin kıymetli, şerefli olması, öncelikle iyi niyete bağlıdır. İlmi, cehaletten ve nefsinin havasından kurtulmak için öğrenmek lazımdır. Ayrıca öğrendiği ilim ile amel etmek, başkalarına öğretmek ve bunları ihlas ile yapmak lazımdır. Amel ve ihlas ile olmayan ilim zararlıdır.
Hadîs-i şerîfte; 'Allah için olmayan ilmin sahibi Cehennemde ateşler üzerine oturtulacaktır.' buyuruldu.
Dünyalık ele geçirmek için ilim öğrenmek, yani dîni dünyaya alet etmek, altın kaşıkla necaset yemeye benzer. Dîni dünya kazancına alet edenler, din hırsızlarıdır.
Hadîs-i şerîfte; 'Din bilgilerini dünyalık ele geçirmek için edinenler, Cennetin kokusunu duymayacaklardır.' buyuruldu.
Bunun için, dinini dünyalık ele geçirmek için öğrenenlerin, bidat sahiplerinin yazdıkları kitapları okumak ve böyle kimseleri dinlemek, insanı felakete götürür, Cehenneme sürükler.
Dinimizi doğru olarak öğrenmek için, dini kitap okumaktan esas maksat, kalbin temizlenmesi ve doğru bilgilerin öğrenilmesidir. Kalbi temizlemeyen, nakli esas almayan, doğru bilgi vermeyen bir kitaptaki bilgi, kişi için çok zararlıdır. Onun için her kitap değil, nakli esas alan doğru yazılmış din kitaplarını okumak lazımdır.