Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rize'nin Fındıklı ilçesinde kendisini bekleyen kalabalığa seslendi.

Kılıçdaroğlu, 'Bir ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir insan kendi ülkesinin toprağına galoş çizmeyle basmaz. Bakın burada çamur yok. Yağmur da yok eyvallah kuru toprak. Aşık Veysel ne diyor; 'Benim sadık yarim kara topraktır' diyor. Toprak temizliktir. Su bulamadığınızda toprakla abdest alsınız. 'Toprak Ana' deriz o bizi besleyendir. Her şeyi oradan yetiştirir yeriz. Peki toprağa neden galoşla basarız. Ayakkabımız toz olmasın diye. Özellikle AK Partili kardeşlerime seslenmek istiyorum; siz erdemden uzaklaşmayın. Toprağınızdan vatanınızdan uzaklaşmayın. Ayakkabım toz olur, giydiğim pahalı elbise toz olur diye uzun uzun galoş çizmeler sakın ama sakın izin vermeyin. Doğru değil. Kibir bunu getiriyor. Ben pahalı ayakkabı ve pahalı elbise giyiyorum. Tarlaya giderim toz olurum. Madem toz olacaksın oraya gidip komik duruma düşmeyeceksin. Bizim bir karış toprak için şehit düşen binlerce askerimiz var. Biz bunları söyleyince biliyorum yine çok kızacaklar ama biz yine söyleyeceğiz. Toprağını, ağacını, denizini, göllerini sev diyoruz' diye konuştu.

'SİYASETÇİ KİBRİYLE TOPLUMA FAYDALI OLMAZ'

Siyasetçinin kibirden uzak siyasetle herkese hesap vermesi gerektiğini, kibirle topluma faydası olmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

'Siyasetçi; toprağını, insanını, doğasını, ağacını sevecek ve koruyacak. Sizin bir özelliğiniz var; derelerinize sonuna kadar sahip çıktınız. Burası çevre konusunda duyarlı. Fırtına Vadisi'ni, derelerin özgürce akmasını gördük. Kibirden uzak bir siyaset, siyasetçinin vatandaşın arasında olması. Siyasetçi kibriyle topluma faydalı olmaz. Biz her kuruşun hesabını millete vereceğiz. Saydam, güzel bir yönetim istiyoruz. Belediye başkanımızın harcadığı ve aldığı her para millet tarafından ödenmiştir. Saray için de öyle. Bakanlar, milletvekilleri için de öyle. Biz aylık alıyoruz, aldığımız aylığı kim ödüyor? Siz ödüyorsunuz. Demokrasinin gerçek anlamda varlığı hesap vermekten geçer. Hesap veriyorsa bir siyaset anlayışı orada kibir yoktur, halka saygı vardır.'

'ÇAYDA TABAN FİYAT OLMAK ZORUNDA'

Çay ve fındığın, ülkenin ciddi sorunu olduğunu, Rize milletvekillerinin çayı ve kentin sorunlarını gündeme getirmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, 'Çayda da taban fiyat olmak zorundadır. Her ilin bir sorunu var; ama sadece Rize'nin sorunu yok. Bizim Afyon milletvekilimiz Rize ile ilgili önerge veriyor. Peki Rize'nin seçtiği 2 milletvekili yok mu? Rize'nin şu sorunu var, diye dile getiriyor mu? Burada çay konusunda özel toplantı yaptık. Bütün bunların hepsini biliyorum. Fındık, çay bu ülkenin ciddi sorunu. Çay olmaza Rize olmaz, fındık olmasa Karadeniz olmaz. İki ürünü üreten bütün üreticilere, her türlü desteğin verilmesi lazım' dedi.

'ATATÜRK, 82 MİLYONUN ORTAK PAYDASIDIR'

Fındıklı'da, 'Millet Bahçesi' olan parkın ismini '100'üncü Yıl Atatürk Parkı' olarak değiştiren belediyenin astığı tabelanın kaymakamlık talimatıyla kaldırılmak istenmesine de değinen Kılıçdaroğlu, ''Atatürk Parkı' diyorlar. Mustafa Kemal Atatürk, 82 milyonun ortak paydasıdır' diye konuştu.

ARHAVİ'DE KONUŞTU

Fındıklı'dan sonra Artvin'in Arhavi ilçesine geçen CHP lideri Kılıçdaroğlu, belediye binası önünden halka seslendi. Türkiye'de herkesi kucaklayan siyaseti başlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, 'Biz yeni bir siyaset anlayışını başlatmak istiyoruz. Kavgadan uzak bir siyaset anlayışı, herkesi kucaklayan bir siyaset anlayışı. Gerilimden, kavgadan bıktık. Sabah, öğle, akşam her türlü hakaretten bıktık. Onlar ne derlerse desinler, biz yolumuzdan sapmayacağız. Rahmetli babam derdi; 'Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur' diye. Biz doğru durup, durmaya da devam edeceğiz. Hesap vermek aynı zamanda bir belediye başkanının onurlu bir görevidir. Kibirli insan hesap vermez. Kibirli insan, insana tepeden bakar, beğenmez. Oysa biz, harcanan her kuruşun hesabının verilmesini istiyoruz' dedi.

'TÜRKİYE'NİN HER TARAFINA BAHAR GELECEK'

Hükümete yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, 'Havalimanı, hastane yapıldı; ne kadar harcandı, kimse bilmiyor. Söylemiyorlar. Bunu vatandaş olarak bilmeye hakkım var. Allah'ın izniyle göreceksiniz, Türkiye'nin her tarafına bahar gelecek. Bu güzel coğrafyada hepimizin huzur içinde yaşaması lazım. Herkesin kimliği, şerefidir. İnancı, yaşam tarzı her ne olursa olsun, bize saygı duymak düşer. Siyasetçinin görevi ise insanların kimliği ile inancı ile uğraşmak değildir. Siyasetçinin görevi; vatandaşın çocuğu işsizse ona iş bulacak, üretiyorsa taban fiyat verecek, fındıksa buğdaysa afyonsa hayvancılıksa hakkını teslim edecek. 17 yılın sonunda şimdi bakıyoruz; mercimek, nohut, fasulye, canlı hayvan dışarıdan. Her şey dışarıdan. Bu güzel memlekette bunlar yetişmiyor mu? İşsizlik geldi 8,5 milyona dayandı. Bütün Türkiye'de yeni siyaset, herkesi kucaklayan siyaset ve herkese saygılı bir siyaseti başlatacağız. Güzellikleri göreceksiniz' diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU, HOPA'DA KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Artvin'in Arhavi ilçesinin ardından geldiği Hopa'da halka seslendi. Sevgi üzerine siyaset kuracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, 'Gerilim, kavga değil, sevgi üzerine bir siyaset inşa etmek istiyoruz. 'Mart'ın sonu bahar olacak' dedik. Oldu mu, oldu. Tüm söylemlerimizi sevgi üzerine inşa ettik. Her şey söylediler, hakaret ettiler bize. Ne söylerlerse söylesinler, benim yüreğimdeki insan sevgisi asla ve asla silemezler. Herkesi seviyorum. Allah'ın yarattığı her şeyi seviyorum. Sevgi üzerine bir siyaset. Siyasetçinin de görevinin bu olması gerek. Bu topraklarda sevgi var, barış var. Siyaset bu toprakları kirletiyor aslında. Kavgayı siyaset yapıyor. Niye kavga ediyoruz? Siyaset, hizmet yarışı olmalı. Vatandaş, herkes vergi veriyor, belediye başkanı sizin ödediğiniz vergileri sizin için harcamak zorunda. Harcarken de size hesabını vermek zorunda. Eğer vermiyorsa, bilin ki o belediye başkanı, cebini düşünüyor, vatandaşı değil. Başkanlar, bakanlar, devletin bütçesini yönetenler, nereye hangi paraları harcadıklarının hesabını vermiyorsa, ceplerini düşünüyorlar demektir. Siyasetçi hesap veriyorsa, kul hakkı yemeyen bir siyasetçi demektir' dedi.

'SURİYE İLE DERHAL BARIŞMALIYIZ'

Orta Doğu'ya barışı, huzuru ve sevgiyi getireceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

'Vatandaşlarımız Suriyelilerden şikayet ediyor. 3,5 milyon Suriyeli var, vatandaş şikayet ediyor. Vatandaş, 'Suriyeli birinci, biz ikinci sınıf vatandaş haline geldik. Hastanede onlara öncelik var, bize yok' diyor. 40 milyar dolar yardım yapıldı. Ya hu nereye gitti bu para? Suriyelilere iş var, benim çocuklarım işsiz. Şu soruyu özellikle AK Parti'ye oy veren kardeşlerimin düşünmesini isterim. Neden biz Suriye'ye girdik? Neden Suriye'ye silah soktuk? Neden Müslüman'ı Müslüman'a kırdırdık, neden orada insanlar birbirlerini öldürüyor? Saldıran her taraf, 'Allah Allah' diye saldırıyor. Birisinin elinde Rus, diğerinin elinde ise Amerikan silahı. Kim kazanıyor? Rusya ve Amerika kazanıyor. İslam dünyası da kaybediyor. Suriye ve Mısır'la derhal barışmalıyız. Bu iç savaşı sona erdirmeliyiz. İç savaşın sona erdirilmesiyle onlara her türlü yardımı yapmalıyız, onları kendi ülkelerine huzur içinde göndermeliyiz. Eğer biz bunu yaparsak, Orta Doğu'nun en saygın ülkesi haline geliriz. Orta Doğu'ya ve bu bölgeye barışı, huzuru ve sevgiyi getireceğiz. Terörü bitireceğiz. Herkesin işi, herkesin aşı olacak. Üreten Türkiye'yi kuracağız, tüketen değil.'

Rize'de Aç Kalan Yaban Domuzları Şehre İndi Rize'de Aç Kalan Yaban Domuzları Şehre İndi

Editör: Haber Merkezi