DSİ verilerine göre, bu derelerin tamamı çevresindeki yoğun yapılaşma nedeniyle daraltılmış durumda. Denize ulaşan kısımları ise uzun mesafeler boyunca kapatılarak yol veya rekreasyon alanı olarak kullanılmakta.
Ancak, bu uygulamalar özellikle şiddetli yağışlarla birlikte derelerin tıkanmasına yol açıyor. Geçmişte 2010 ve 2011 yıllarında yaşanan büyük taşkınlarda, şehir merkezindeki birçok binanın alt katlarını su basmış; konut ve işyerlerinde ciddi zararlar meydana gelmişti.
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM), Türkiye genelinde 25 havza için taşkın tehlike ve risk haritaları üretirken, Rize’nin de içinde bulunduğu Doğu Karadeniz Havzası için hazırlanan “Taşkın Yönetim Planı” çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Plan kapsamında Rize için taşkın tehlike haritaları oluşturulacak ve bu haritalar, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) çalışmalarında önemli bir altlık olacak.
Taşkınların sadece konut ve işyerlerini değil, aynı zamanda yol ve altyapıları da etkilediğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle taşkınların hem can güvenliğini tehdit eden hem de ciddi ekonomik kayıplara yol açan bir afet olduğu vurgulanıyor.
Uzmanlar, Rize’deki tüm yerleşim alanlarından geçen dereler için risk analizlerinin ve önceliklendirme çalışmalarının yapılmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor.
