Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını ifade ederek, "İnşallah, uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde konuştu. "Doğu ve Batı’nın buluşma noktası" temasıyla gerçekleştirilen zirvede yaptığı konuşmada Erdoğan, zirveye ev sahipliği için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) dönem başkanlığı vesilesiyle de Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a teşekkür etti. Macaristan’ın tarihinde ilk defa ev sahipliği yaptığı zirvedeki konuşmasında Erdoğan, "Teşkilatımızın bir zirvesini ilk defa bir gözlemci ülkede tertiplememiz Macaristan’a verdiğimiz önemin en açık göstergesidir. Türk devletleri olarak bizler tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcılarıyız. Teşkilatımızın Doğu ve Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Temsilcilik Ofisi ile Kuraklığın Önlenmesi Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan Temsilcilik Ofisimizin İcra Direktörlüğüne de Macaristan’ın eski İstanbul Başkonsolosu Balaş Hendrih’in atanmasının ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel işbirliğimizin nişanesi Türksoy’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum" dedi.

Erdoğan, "Teşkilat olarak nice zorluğun, önyargının, engelin üstesinden geldik. Geriye doğru baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz. Elbette önümüzde daha gidilecek çok mesafe var. Ama siz kardeşlerimle hedefe varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum. İdare, personel ve bütçe başlıklarında sekreteryamızın ilave imkanlarla mücehhez kılınması, teşkilatımızı çok daha etkin hale getirecektir. İlk aşamada sekreteryamızın bütçesinin iki katına çıkarılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatindeyiz" diye konuştu.

"21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz anma ve kutlama günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız"

Konuşmasında Erdoğan, "Geçtiğimiz aylarda kutladığımız Nevruz Bayramı, bin yılı aşan ortak kültür ve tarihimizin, kader ve gönül birliğimizin en önemli kültürel mirasıdır. 21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz anma ve kutlama günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Keza Semerkand’da bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık gününün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların konferans tarihine kadar neticelenmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Özbek kardeşlerimize başarıyla icra edeceklerine samimiyetle inandığım genel konferansta şimdiden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfı’na üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.

Orta Koridor’un Doğu ve Batı arasında güvenli ve kesintisiz bir ulaşım hattını teşkil ettiğini ifade eden Erdoğan, "Orta Koridor, stratejik bir güzergah olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz" dedi.

"KKTC’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz"

Türk devletlerinin Kıbrıs Türk halkıyla dayanışma göstermesinin önemine dikkat çeken Erdoğan, "Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da, bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile, bizlere insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor. Aile meclisimizin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını artırmasının önemini vurgulamak istiyorum. Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türklerinin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini bekliyoruz. Bu minvalde Aksakallar Konseyimizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugünkü zirvede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Aliyev’in bölgeye barışı getiren lider olarak tarihe geçeceğinden eminim"

Kafkaslar’daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Can Azerbaycan’ın Ermenistan’la barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getiren lider olarak tarihe geçeceğinden eminim" dedi.

"Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor"

Erdoğan, "Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. Birleşmiş Milletler, yaptığı bir açıklamayla şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükunet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor" dedi.

"(Rusya-Ukrayna) Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz"

Ukrayna’daki savaşa da değinen Erdoğan, "Güvenliğimize yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna savaşının küresel etkilerini hepimiz derinden hissediyoruz. Taraflar, 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz" dedi.

Erdoğan, "Keza, 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru bir şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir" diye konuştu.

Prof. Dr. Aziz Sancar’a Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü

Erdoğan, "Türk Dünyası Kültür Elçisi, Nobel Ödüllü Bilim İnsanımız Prof. Dr. Aziz Sancar’ı bugün özellikle aramızda görmekten memnuniyet duyuyorum. Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz" dedi.

Zirvedeki konuşmasında Erdoğan, "Bu düşüncelerle zirve kapsamında bugün imzalayacağımız Budapeşte Deklarasyonu ve alacağımız kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm kardeş ve dost ülkelere hayırlı olmasını temenni ediyorum. Türk dünyası olarak tam bir dayanışma içinde karşılıklı saygı ve kardeşlik içinde geleceğe hep beraber yürüyeceğimize inanıyorum. Rabbim yol arkadaşlığımızı ve muhabbetimizi daim eylesin" diye konuştu.

Kaynak: İHA