Ehlisünnetin amelde 4 hak mezhebinden biri olan Hanefî mezhebinin kurucusudur. Mutlak müçtehittir. Asıl ismi Numan'dır. Babası Sabit, Hazret-i Ali ile görüşmüş, zürriyeti için dua almıştır. Hicrî (80-150), miladî (699-767) seneleri arasında Küfe ve Bağdat'ta yaşadı. Burada şehit edildi. Küfe Camisi'nde ders verirken bin talebesi her dersinde bulunurdu. Bir meseleye cevap bulunca talebelerine söylerdi. Hepsi uygun görürlerse; 'Elhamdülillah' diyerek talebelerine; 'Bunu yazınız!' buyururdu. Din bilgilerini kelam, fıkıh, tefsir, hadis vs. isimleri altında ayırarak bu ilimlere ait kaideleri tespit etti. Fıkıh ve hadis ilmindeki çok geniş bilgisi ve akıllara hayret veren üstünlüğünü bildiren kitaplar, sayılamayacak kadar çoktur.
Hanefî mezhebi Osmanlı Devleti zamanında her yere yayıldı. Bugün bütün dünyadaki Müslümanların dörtte üçü, onun yolundadır. Kalan dörtte birinde de ortaktır.
Mevlana Muhammed Abdül Celil hazretleri buyurdu ki:
'İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretleri vera ve takva sahibiydi. Hadis nakledebilmesi için çok ağır şartlar koymuştu. Ancak bu şartların bulunduğu hadis-i şerifi naklederdi. Bundan dolayı, az hadis rivayet etmesi, ancak onu övmeye sebeptir...'
İmam-ı Zehabı buyuruyor ki:
'İmam-ı Azam Ebu Hanife hadis alimiydi. 4000 alimden hadis öğrendi. Bunlardan 300'ü Tabiinin hadis alimiydi.' Kaynak: Saadeti Ebediye.
N Ü K T E
Anne; Cennetin kapısıdır, açmasını bilene,
Baba; define gibidir, bulmasını bilene,
Kardeş; kalbin aynasıdır, bakmasını bilene,
Evlat; deniz suyu gibidir, ne içilir ne vazgeçilir.