Çaykur işçi alımları ile ilgili aman kimse sokak dedikodusu duymasın, hemen işi olanda, olmayanda konuşmaya başlıyor.

Her yıl aynı sorun, aynı sıkıntı, Milletin başka işi yok, VURUN ABALIYA diye Çaykur’a yüklenmeyen adeta kalmadı.

Kendini haber sayfalarında görmek isteyen, bir becerisi olmayan ve kulaktan duyma bilgiler ile konuşmak için konuşanlara uyuz oluyorum. Bu işin aslını öğreneceğiniz tek yer ÇAYKUR başka kapı aramaya gerek yok, Çaykur a sormadan, bu işin sahibine sormadan İŞ OLSUN BARDAK DOLSUN misali ağzı olan çıkıp beyanat veriyor.

Kimse kusura bakmasın, isterse baksınlar umurumda değil, BU KAPIDAN SİZE EKMEK YOK,, artık yeter bırakın Çaykur un yakasını. Bu kurumun başına Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan birini atadı, bu adam buranın tek sorumlusu, Çaykur’u kötü yönetse Cumhurbaşkanı bu adamı buraya tutmaz, bunca zorluklara rağmen Çaykur kar etti, bu Genel Müdür döneminde gün sayısı 60 gün daha artırılarak Çaykur un üzerine bir yük daha yüklendi.

YOK EFENDİM, kadro verilsin, bunun en çok karşısında olan benim, kimsenin babamızın, komşularımızın ve Rizelilerin ekmek kapısı olan Çaykur’u batırmaya hakkı yok, şiddetli şekilde buradan rant koparmaya çalışanların karşısındayım.

Çaykur her ne kadar devlet kurumu olsa da bölgenin tek sigortasıdır, Çaykur olmaz ise bu millet çay bahçelerini ormana dönüştürür, kimsenin kafası basmıyor sanırım, Çaykur un elden gittiğini, satıldığını düşünün, Hangi özel sektör peşin para çay alacak, hangi özel sektör üreticinin sigortası olacak? Bugün Çaykur un olmadığını düşünmek bile istemiyorum, Rize’de ve bölgede çay üreticisinin gündemini belirleyen, Çay üreticisinin elinde çay bırakmayan Çaykur olmadığını düşündüğünüzde kimse çay satamaz.

Alım politikasını, günlük alımları, üreticinin zorlanması ile kapılarını açan tek kurum Çaykur’dur, onu da batıralım, ondan sonra hadi Rize’yi başka şehirlere taşıyalım. Çay özel sektöre açıldığı ilk yılları kimse unutmasın, o dönemde 6 bin ton dolayında çay alan Çaykur üreticinin çayını alamadığında özel sektöre çay veren çok sayıda üretici bugün bile çay paralarını alamadığı gibi bazı üreticiler mahkemelere koşmuştu, yıllarca mahkeme kapılarında çay paralarını almak için mücadele ettiler.

Çaykur bugün 9 bin tonun üzerinde çay işlemesi ile üreticinin sigortası haline geldi, maalesef bu kurumu batırmak için gayretli çalışanlara alet olmaktayız. Her yıl 1000 in üzerinde sözleşmeli sezonluk işçi alan Çaykur bu yıl 1500 kişi ekibine katmak istiyor, bu konuda tek sorumlu, tek ağız Çaykur, ama baktığımda konuşan başkaları.

Yahu sizin işiniz gücünüz yok mu, sizin derdiniz ne, Çaykur un başında kurumu en iyi şekilde idare eden, gecesini gündüzüne katan, üretici ile bire bir muhatap olan halkın ve üreticinin adamı, üretici, gerektiğinde işçi olan Yusuf Zıya Alım var. Haber siteleri ve sosyal medyada adını duymadığım, ismini bilmediğim o kadar siyası parti çıkıp konuşuyor ki, iş olsun ama bardak dolmasın misali konuşanlar.

Artık yeter, Çaykur da bir genel müdür var, gerek iktidar, gerek muhalefet kurum adına açıklama yapmaktan kaçınmalı. Herkes kendi işini yapmalı, her kurumun başında bir yönetici bir şekilde atanmış, siyaset onları denetlemekle yükümlü, onlar adına açıklama yapmakta yükümlü değiller. Kimse kimsenin işine karışmamalı, bir sürü dedikodu üreterek milletin kafasını karıştırmamalı, bizler bu ilin gerçek gazetecileri bu işin takipçileriyiz.