Ahududular, ev yada merak bahçeleri için harika bir üzümsü meyvedir. Ahududular kuvvetli büyür, nadiren ilkbahar donlarından etkilenir ve yüksek kalitede meyve verirler. Ahududu meyveleri reçellerde, jellerde, tatlılarda kullanılabildiği gibi taze olarak da tüketilmektedir. Taze ahududuların market fiyatları pahalıdır. Bununla birlikte pazarda bulunabilirlikleri düşüktür. Bu özellikler ahududu yetiştiriciliğinin önemini arttırmaktadır.
Ahududular, meyve olgunlaşma zamanı ve meyve verme sıklığına göre olmak üzere iki guruba ayrılır. Yazlık çeşitler yıl boyunca sadece yaz ortasında meyve vermektedir; buna karşın sonbahar çeşitleri veya yediveren çeşitler olarak bilinenler yaz ve sonbahar olmak üzere iki dönemde ürün vermektedir. Ancak yaz verimliliği biraz düşük, sonbahar verimliliği ise yüksek düzeyde gerçekleşir. Ahududular bunun haricinde renk ve büyüme özelliklerine göre de sınıflandırılabilir.
Yazlık ve kırmızı meyveli çeşitler yazın oldukça yüksek düzeyde üretilirler. Genellikle, dip sürgünleriyle çoğaltılır. Dik büyüme özelliğinden dolayı üç veya dört yıl sonra kalın bir herek kullanılarak yetiştiricilik sürdürülür.
Siyah renkli ahududular hastalıklara, özellikle antraknosa karşı, hassas olduğundan dolayı üretimi pek yapılmamaktadır. Genellikle dip sürgünleriyle üretimi yapılamaz bundan dolayı uç veya basit daldırma yöntemleri ile çoğaltılır. Siyah ahududuların sürgünleri çok dik değildir ve telli terbiye sistemine alınarak yetiştiriciliğinin yapılması daha uygun olacaktır.
Mor ahududular, kırmızı ve siyah ahududuların çaprazlanması sonucunda elde edilmiş melezlerdir. Mor ahududular yaz aylarında kırmızı meyveli ahududulardan daha geç olgunlaşır. Mor ahududular kuvvetli büyür iri özelliklidir. Gelişme özelliği açısından kırmızı ve siyah ahududuların arasında yer alır ve genellikle telli terbiye sistemi ile yetiştiriciliği yapılır. Çoğaltılmaları sürgün ucunun daldırılması veya basit daldırma ile gerçekleştirilir.
Sonbahar çeşitlerinden (bu çeşitlere yediveren çeşitlerde denmektedir) kırmızı meyveli olan çeşitler hem erken yaz döneminde hem de sonbahar döneminde meyve verirler. Sonbahar ürünü en iri meyveleri verir. Bununla birlikte sonbahar ürünü ilk yıl sürgünlerinin (henüz yeni gelişen birinci yıl sürgünleri) üst kısımlarında da meydana gelmektedir. Halbuki yaz ürünleri yalnızca iki yıllık sürgünlerin alt kısımlarından elde edilebilmektedir. Sonbahar ahududu çeşitleri, genellikle, sadece sonbahar ürünü dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bu çeşitler dip sürgünleri ile çoğaltılırlar ve bir herek yardımı ile yetiştirilir.
Sarı meyveli ahududular genellikle pek beğenilmemektedir. Fakat araştırmalar ve yeni çeşitlerin ıslahı amacıyla kullanılmaktadır.
Yetiştiricilik yapılması amaçlanıyorsa çeşit seçiminin mutlaka iyi yapılması gerekir. O bölgede veya benzeri çevresel koşullara sahip bölgelerde yapılan adaptasyon çalışmaları dikkatle incelenmelidir.
ÇEŞİTLER
Ahududu çeşitleri için daha geniş bilgiye şu bağlantılardan erişilebilir;
Yaz Kırmızısı Çeşitleri
Killarney: Sert soğuklara karşı oldukça dayanıklı, dikkat çekici parlak kırmızı bir renge sahip, meyve büyüklüğü orta derecede olan ve çok hoş ahududu kokusuna sahip bir çeşittir. Killarney erkenci bir çeşit olup pasta-kek yapımında çok tercih edilmektedir.
Latham: Verimli, kış soğuklarına dayanımı orta düzeyde ve hafif dikenli bir çeşittir. Mantar ve virüs kaynaklı hastalıklara dayanıklıdır. Meyveleri orta irilikte, yuvarlak, sert ve parlak kırmızı renge sahiptir. Meyvelerini mevsim ortasında olgunlaştırır ve uzun bir dönem süresince hasadı devam eder.
Titan: Erken olgunlaşan, iri meyveli, orta düzeyde lezzete sahip ve yaprak bitlerine karşı çok dayanıklı bir çeşittir. Telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi daha uygun olur. Bitkiler kök kanserine ve kök çürüklüğüne karşı hassas olması nedeniyle ve kumlu topraklarda veya yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilmesi uygun olur.
Siyah Çeşitler
Cumberland: Siyah ahududular içersinde en lezzetli çeşitler arasındadır. Sürgünleri kuvvetli büyür ve oldukça verimlidir. Çok iyi lezzete sahip orta irilikte meyveler veren ve yaz ortasında olgunlaşan bir çeşittir.
Bristol: Cumberland çeşidine göre meyve verimi, lezzeti, iriliği, kokusu ve parlaklığı daha iyi düzeydedir. Antraknoz hastalığına karşı hassas fakat küllemeye karşı dayanıklıdır.
Jewel: Meyveleri büyük, parlak görünümlü, sert etli, yüksek kaliteli ve çok iyi lezzete sahip bir çeşittir. Kuvvetli gelişen bitkisel özelliğe sahiptir. Dik büyüyen, düzenli ürün veren ve antraknoz hastalığına karşı orta düzeyde dayanım gösteren bir çeşittir.
Mac Black: Geç dönem olgunlaşan kıymetli bir çeşit olduğu tespit edilmiştir. Jewel'den sonra meyveleri olgunlaşır. Meyvesi iri, lezzeti oldukça güzel ve telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi gereken bir çeşittir.
Mor Çeşitler
Brandywine: Meyveleri kırmızımsı-mor renkte, iri, yuvarlak-konik şekilli, sıkı etli, meyve tadı hafif mayhoş ve yüksek kaliteli bir çeşittir. Reçel, marmelat ve pasta imalatında çok tercih edilen bir çeşittir. Sürgünleri kuvvetli, oldukça dik ve güçlü bir bitkisel özellik gösterirler.
Royalty: Büyük meyveleri kırmızı ahududu meyveleri kadar tatlıdır. Meyvelerin tam kırmızıdan mor renge kadarki uzun bir dönem boyunca toplanabilir. İri bitkiler olup bazı böceklere ve mosaic virüsünü taşıyan ahududu afidlerine karşı oldukça dayanıklıdır. Genellikle Brandywine çeşidinden çok daha uzun yaşar ve daha fazla meyve verir.
Sonbaharda Olgunlaşan Kırmızı Ahududu Çeşitleri
Heritage: Meyveleri parlak kırmızı renkte, büyük, meyve eti sıkı ve yüksek kalitededir. Sofralık için uygun olduğu kadar dondurularak tüketim için de çok uygun bir meyve özelliğine sahiptir. Sürgünleri kuvvetli büyür, dik gelişir ve çok sayıda dip sürgünü verir.
Caroline: Kuvvetli gelişen bu çeşit Heritage çeşidinden daha erken olgunlaşır ve kök çürüklüğüne karşı daha dayanıklıdır. Meyveleri Heritage çeşidinden daha iridir. Çok nefis ahududu kokusuna sahip meyvelere sahiptir. Caroline çok verimli ve hastalılara karşı dayanıklıdır.
Autumn Bliss: Meyveleri iri, meyve zarı parlak koyu kırmızı renkte olup orta düzeyle lezzete sahiptir. İşleme sanayi için güzel bir meyvedir. Meyveleri Heritage çeşidinden daha önce olgunlaşır ve daha yüksek bir kaliteye sahiptir. Bitkileri kök sürgünü ile az üretilebilmekte olup gelişme kuvveti Heritage çeşidinden daha zayıftır fakat sıcaklığa karşı dayanıklıdır. Mosaic virüsüne karşı dayanıklı bir çeşittir.
Sonbaharda Olgunlaşan Sarı Ahududu Çeşitleri
Anne: Meyveleri iri olan bu çeşit Heritage çeşidi ile aynı zamanda olgunlaşmaktadır. Meyveleri soluk sarı renkte ve çok tatlıdır. Anne çeşidi sonbaharda hasat edilebilen bir çeşittir fakat yazlık olarak ta değerlendirilebilir bir çeşittir.
Fallgold: -30 Co ye kadar düşük sıcaklıklara dayanır. Çok kuvvetli gelişen sürgünlere sahiptir ve farklı toprak koşullarında gelişebilme yeteneğine sahiptir. Meyveleri altın sarısı renkte, konik biçimli ve çok tatlıdır.
BAHÇE TESİSİSİ
Ahududu yetiştiriciliği için yer seçiminde hastalık ve zararlıların potansiyel risk taşıdığı yerlerden uzak durulmalıdır. Yabani ahududuların mevcudiyeti ve ticari yetiştiricilik yapılmış veya yapılan alanlardan uzak durulmalıdır. Verticillium solgunluğu potansiyeli taşıyan domates, biber veya patlıcan yetiştiriciliği yapılmış bölgelerden uzak durulmalıdır. İlkbahar donlarının önemli zararlara yol açtığı yerlerde bahçelerin yüksek ve eğimli arazilere veya kuzeye bakan yönlere kurulması daha doğru olur.
Taban suyu yüksek ve çok geçiren kumlu araziler hariç diğer toprak tiplerinde ahududular yetiştirilebilir. Ahududular 5.8 ile 6.6 pH sınırları içersinde çok iyi gelişme gösterirler. İlkbahar aylarında toprağın çok ıslak olması nedeniyle sonbahar toprak işlemesi tercih edilmektedir.
Toprak işlemesi yapılarak yabani otların temizlenmesi sağlanır. Bu durum ahududu bitkisinin gelişimi açısından avantaj sağlar ve yabani otların gelişerek zarar vermesi engellenir.
Ahududular dinlenme halindeyken dikilmelidir. En iyi dikim zamanı erken ilkbaharda, toprakta çalışabilme olanağının oluştuğu zamandır. Bu dönemde bitkiler hemen dikilmelidir.
Kök çelikleri veya dip sürgünleri ile dikim yapılabilir. Kırmızı ahududu fidanları fidan olarak söküldükleri derinlikten 5-7.5 cm daha derine dikilmelidir. Diğer ahududu fidanları ise fidan derinliğinden 2.5 cm kadar daha derine dikilmelidir. Fidanlık söküm derinliği gövdenin alt bölgesinde kökün ise üst bölgesinde koyu gri bir çizgi olarak kendini gösterir.
Kökler dikim çukuruna iyice yerleştirilmeli ve daha sonra toprakla üstleri örtülüp sıkıştırılmalıdır. Dikim gerçekleştikten sonra bitkinin etrafına toprak konularak sıkıştırılır ve can suyu verilir.
Dikim yapıldıktan sonra kırmızı ahududu dalları yaklaşık 25-30 cm üstten kesilir. Siyah ve mor ahududu üzerindeki orijinal gövde olan sürgünler toprak seviyesine kadar kesilmeli ve kesilen sürgünler hastalıkları kontrol etmek için dikim alanından uzaklaştırılmalıdır.
Fidanların dikiminde sıra arası ve sıra üzeri mesafesi ahududunun tipine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kırmızı ahududular sıra üzeri 60 cm mesafede dikilir. Sıra arası mesafe 2-2,5 m dir. Siyah ve mor ahududular genellikle kırmızı ahududulardan daha fazla yer ihtiyacı duymakta ve sıra üzeri mesafesi 90 cm, sıra arası mesafesi 2,5-3 m dir. Şayet yükseltilmiş yastıklara dikim yapılırsa bu mesafe 2 m olabilir. Dik gelişen böğürtlenler siyah ve mor ahududularla aynı mesafede dikilebilir.
Şayet toprak önceden gübrelenmemişse dikimden yaklaşık iki-üç hafta sonra her bitkinin çevresine verilmelidir. Her bitkiye yaklaşık olarak 30 gram (yaklaşık bir yemek kaşığı) 12-12-12 veya benzer özellik gösteren kompoze gübreler uygulanır. İkinci ve bunu izleyen yıllarda; her 1 dekarlık alan için15 kg gübrenin ¾ oranında uyanma başlangıcı döneminden önce bitkilere verilmelidir. Yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilen bitkilere ise her bitkiye bir bardağın çeyreği kadar miktar gübre verilmelidir.
Ahududular ilk yazın başlangıç döneminde genç kökler gelişirken çapalanmalı veya arazi işlenmelidir. Dikimden sonraki ilkyazın sonlarına göre, istenirse, malçlama yapılabilir. Malçlama yabancı ot kontrolüne yardımcı olur, toprak nemini korur, yazın toprak sıcaklığını düşürür, toprağı örterek kışın soğuk zararını önler ve saçaklı bir kök sistemin gelişmesini sağlar.
Ahududular her hafta 25-40 mm suya ihtiyaç duyar. Sonbahar çeşitlerin yaz süresince yeterli nem almaları birinci yıl sürgünlerinin ve meyvelerin daha iyi gelişmelerine imkan verir. Kış döneminde toprak neminin düşük olması büyük zararlara yol açabilir, hatta bitki ölümlerine bile yol açabilir. Bu yüzden sonbahar döneminin sonunda toprak donuncaya veya yağış alıncaya kadar düzenli sulama yapılmalıdır. Sulamada toprağın 25 cm derinliğe kadar nemli olması gerektiği unutulmamalıdır.
Ahududularda yağmurlama ve damlama sulama yöntemi ile sulama yapmak daha doğru olur. Damlama sulama sistemi ile su kök sistemine düzenli ve doğrudan uygulanır. Damlama sulama bunlara ilave olarak; yaprakların kuru kalmasını sağlayarak daha az hastalık probleminin oluşmasını sağlar ayrıca sıra araları sulanmadığından yabancı ot problemi azalır.
BUDAMA VE TERBİYE SİSTEMLERİ
Ahududu sürgünleri iki yıllıktır. Kök gövdesi ise çok yıllıktır. Yeni sürgünler (birinci yıl sürgünleri, vejetatif sürgünler) her yıl kök gövdesi üzerindeki tomurcuklardan gelişir. Yazın sonlarına doğru birinci yıl sürgünleri üzerinde meyve gözleri yer alan yanal sürgünler meydan gelir. Birinci yıl sürgünleri ikinci gelişme sezonunda (sonraki yıl) meyve sürgünü (ikinci yıl sürgünü, generatif sürgün) olarak isimlendirilir. İkinci sezonun başlarında meyve oluşumunu sağlayan sürgünler meyve sürgünleri üzerinde gelişmeye başlarlar.Meyve oluşumundan sonra yaşlanan sürgünler (meyve sürgünleri) ölür ve bunlar meyve hasadının tamamlanmasıyla birlikte kesilerek araziden uzaklaştırılır. Kök gövdesinden birinci yıl sürgünlerinin çıkışı ve gelişimi tekrar başlar.
Kırmızı ve sarı ahududular (Yazın meyve verenler)
Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Büyüme mevsiminde ahududularda hiçbir kesme işlemi uygulanmamalıdır. Şayet sürgünler çok uzamışsa bunları kesmek yerine telli terbiye sistemine almak daha iyi olur. Meyve hasadından sonra meyve sürgünleri uzaklaştırılmalıdır. Bu genellikle, hava ve yetiştirme koşullarına bağlı olarak, haziranın sonunda temmuz ayının başında yapılır. Meyve sürgünlerinin uzaklaştırılması önemli hastalıkların azalmasına ve yeni gelişen sürgünler için sıra üzerinde daha iyi bir ışıklanma ve havalanmanın sağlanmasına neden olur.
Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar patlamadan hemen önce ve don riskinin geçtiği kışın sonunda ve ilkbahar başlarında budama yapılmalıdır. Kışın zarar gören sürgünlerin ölü bölgeleri mutlaka kesilmelidir. Bu genellikle 1 cm kadar uzunluktaki sürgün ucu bölgesidir. Bununla birlikte sert kışlardan sonra ölen bölge nedeniyle kesilmesi gereken uzunluk yaklaşık 2 cm kadar olabilir.
Şayet çit şeklinde bir yetiştiricilik yapılıyorsa sıraların genişliği 50 cm veya biraz daha az tutulmalıdır. Sıra alanlarının dışındaki bütün bitkiler kesilmeli ve uzaklaştırılmalıdır. Çapı 1 cm civarındaki küçük zayıf sürgünler kesilerek uzaklaştırılır.
Yazın meyve veren kırmızı ahududular yılda iki kez budanır. Birincisi ilkbaharda, ikincisi ise hasattan hemen sonra yapılır. İlkbahar budaması mart sonu veya ilkbahar başında zayıf gelişen sürgünlerin tamamının temizlenmesi şeklinde yapılır. İkinci budama ise meyvelerin hasadından hemen sonra kuruyan meyve sürgünlerin temizlenip uzaklaştırılması şeklinde yapılır. Yine hasadan sonra yeni gelişen sürgünler ve dip sürgünlerinin sayısı azaltılmalıdır. Bu işlem esnasında zayıf gelişen sürgünlerin temizlenmesine öncelik verilir. Her 30 cm lik çit için 1.5 cm veya daha büyük çapa sahip kuvvetli gelişen 4 veya 5 sürgünün bırakılması yeterlidir. Şayet yeteri kadar kuvvetli gelişen sürgün yoksa her 30 cm lik çit için en iyi gelişme gösteren iki sürgünün bırakılması doğru olur.
Sonbaharda meyve veren kırmızı ahududular
Bu ahududu çeşitleri, biri Temmuz ayının ilk dönemleri diğeri ise Ağustos sonu veya Eylül ayında olmak üzere, yılda iki defa ürün verir. Bununla birlikte yılda tek ürün alınmasının daha iyi olduğu gözlenmiştir. Bunun için daha az miktarda ve daha düşük kalitedeki yaz ürünü alınmayarak sonbahar ürününün daha kaliteli ve daha yüksek düzeyde olması sağlanır. Bu yöntemin hastalık zararını da azalttığı belirlenmiştir.
Sonbahar ürünü veren kırmızı ahududuların ilk yıl budamaları yapılmaz. İlk yıl bitkinin kendi halinde gelişerek doğal formuna ve kuvvetine erişmesine izin verilir. İlk yıldan sonra budamalar her yıl peşi sıra yapılmalıdır. İlkbahar budamaları toprak henüz soğukken ve gelişmenin henüz başlamadığı dönemde ( genelde mart ortası veya sonudur) yapılmalıdır. Elle, dönerli biçme makinesi veya diğer mekanik aletlerle toprak üzerindeki bütün gelişen sürgünler kaldırılır. Bu kesme işlemi esnasında 2.5-5 cm uzunluğundaki bitkiler biçimden sonra genellikle toprak yüzeyinde kalır. Ağustos veya eylül başlarında meyveler o mevsimin sürgünleri üzerinde oluşacaktır.
Siyah ve Mor ahududular
Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar şişmeden önce soğuk hava koşullarının tehlike arz etmediği kış ortası veya ilkbahar başlarında yapılmalıdır. Siyah ahududular budanırken, yan dalların 30 cm uzunluğunda bırakılması gerektiği unutulmamalıdır. Yan sürgünlerin 250 cm veya daha uzun gelişebileceği, bundan dolayı da iri bir bitki gelişiminin olacağı unutulmamalıdır. Mor ahududular siyah ahududulardan daha uzun gelişirler. Bu yüzden yan dallar yaklaşık 50 cm üzerinden budanmalıdır. Sürgün üzerinde zayıf ve cılız gelişen yan sürgünler temizlenmelidir. Tüm bu budama uygulamaları meyve miktarı ve kalitesi üzerinde çok ciddi artışlara yol açar.
Siyah ve mor ahududular fazla miktarda dip sürgünü geliştiremezler, bunun yerine ana bitkinin bulunduğu yerde bir salkım veya küçük bir tepe görünümü veya ocak görünümü oluştururlar. Yaklaşık 1.5 cm kalınlığındaki sürgünler dinlenme döneminde kesilip alınmalıdır. Her ocakta veya tepede 5-7 adet sürgünün olması sağlanmalıdır.
Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Siyah ve mor ahududular yaz döneminde birinci yıl sürgünlerinin (o yıl gelişen sürgünler, vejetatif sürgünler) uç alma şeklinde budanması gerekir. Uç alma işlemi, mor ahududu sürgünleri 75-100 cm uzunluğa eriştiğinde, siyah ahududular ise 45-60 cm uzunluğa eriştiğinde, üstten itibaren 10 cm kadar kesme şeklinde yapılmalıdır. Bu işlem kuvvetli yan dal gelişimini teşvik edecektir.
Hasattan sonra tüm meyve sürgünleri kesilip araziden uzaklaştırılmalıdır. Böylece hastalık ve zararlı problemleri ciddi düzeyde azalacaktır.
HASAT
En iyi hasat ölçüleri meyve rengi ve meyvelerin kolaylıkla dallardan ayrılmasıdır. Meyve kolaylıkla daldan ayrılma özelliği kazanmadan önce kendine has rengini alır. Şayet meyveler yeteri kadar renklenmeden toplanırsa kendine has tat ve koku oluşmaz. Meyve kalite yönünden tam olgunlaştığında ve her 2-3 günde bir olmak üzere toplanmalıdır. Meyveler avuç içine alınarak parmakla tutulur ve yavaşça yukarı doğru kaldırmak suretiyle toplanır. Toplamadan sonra meyveler gölgede ve mümkünse soğuk bir depoda tutulmalıdır. Böylece depo ömürleri uzar.
Meyveler hasat edildikten sonra derin olmayan kaplar veya kasalar içersine konur. Böylece meyve yığılması olmaz. Aksi takdirde en altta kalan meyveler ezilerek sularını kaybedecek ve biçimleri bozulacaktır. Bu durum aynı zamanda meyve üzerinde hastalık oluşumunu da teşvik eder. Hasattan hemen sonra meyveler soğuk bir yere alınır. Meyvelerin hasadan sonra soğuk depoya alınmaları bir saat içinde yapılmalıdır. Böylece meyvelerin nem kaybı en aza indirilir, mantari hastalıkların gelişmesi ve meyve bozulma riski azaltılır.
DESTEK SİSTEMLERİ
Telli terbiye sistemi sıraya dikim sistemiyle birlikte uygulanmaktadır. Aşırı rüzgarların mevcut olduğu alanlarda bu sistem sorun çıkartabilir. Bu terbiye sistemi aynı zamanda ürünün daha kolay yetiştirilmesine yardımcı olur ve sürgünlerin yere temasını önleyerek meyvelerin daha temiz ve daha kolay toplanmasını sağlar.
Telli terbiye sistemi 45-50 cm uzunluğunda çapraz kollar ile sıra içinde 5-6 m aralıklarla yerleştirilerek inşa edilebilir. Sıranın bütün kenarları boyunca her çapraz koldan tel geçirilerek sıra sonuna kadar uzatılır. Teller kırmızı ahududular için toprak yüzeyinden 90 cm yukarıda olmalıdır. Mor ve siyah ahududular için 100 cm yukarıda olmalıdır. Sürgünlerin tellere arasında serbest bırakılarak düzgün biçimde dağılması sağlanır veya bunun yerine sürgünler tellere tek tek bağlanarak düzgün kalmaları sağlanır.
Kırımızı ahududular çakılı bir herek üzerine 5-7 sürgün bağlayarak da terbiye edilebilirler. Sürgünlerin herek üzerine bağlanması esnasında zarar görmemeleri için uygun bir malzemenin seçilmesi önemlidir. Herek sistemi uygulanması zaman ve masraf açısından sorunludur. Bu yüzden pek tercih edilmez.
Ahududunun faydaları
Etki ve Kullanım:
Doku ve damar büzücü etkisi vardır. Diyareyi ve kadınlarda beyaz akıntıyı kesmekte yararlı olur. Peklik vericidir.
Bedene dinçlik veren güçlendirici bir toniktir.
Uzun yıllardan beri, doğum yapacak kadınların rahim dokusunu güçlendirmek, doğum sırasında kasılmaları düzenlemek, doğum sancısını azaltmak ve doğumu kolaylaştırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, bu etkileri sağlaması için gebelikte ve doğuma yaklaşılan dönemde düzenli olarak ahududu alınmalıdır.
Terletici, ateş düşürücü ve serinletici etkileri vardır.
Bu etkileri sağlamak üzere, ahududunun yaprakları körpe olarak toplanır ve niteliğini koruması için iyi havalandırılmış gölge bir yerde ağır ağır kurutulur. Meyveleri ise olgunlaştıkça koparılır. Kurumuş yaprak ve olgun meyve karışımından 2 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10-15 dakika süreyle demlendirilir ve bir infüzyon elde edilir. Bu infüzyon istenildiği kadar içilebilir.
Ayrıca ahududu, boğaz ve bademcik enfeksiyonlarında iyileştiricidir.
Ağız ülserleri ve kanayan dişetlerini de iyileştirir.
Bu etkileri sağlamak için, yukarıda tarifi verilen infüzyonla sık sık derin gargara yapılır.