Külünk, vadinin doğru bir planlama ile sadece Rize’nin değil, dünyanın gözbebeği olabilecek bir turizm ve yaşam alanına dönüşebileceğini ifade etti.
Külünk açıklamasında, “Avrupa’yı baştan sona bilen bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Alpler denilen turizm bölgesinin doğası bizim Rize’mizden üstün değil. Salarha Vadisi; kültür, doğa ve şehirleşmenin birlikte düşünüldüğü devasa bir planlamayla dünya çapında hayranlık uyandıracak bir merkez olabilir” dedi.
Rize’nin doğal dokusuna ve geleneksel mimarisine vurgu yapan Külünk, “Atalarımızın inşa ettiği taş ve ahşap evler bizim ilham kaynağımız olmalı. Bu mimariyi modern imkanlarla geliştirip, doğaya zarar vermeden konaklama ve yaşam alanları oluşturmalıyız. Öyle ki, insanlar helikopterle İstanbul’dan kalkıp bu güzellikleri görmek için buraya gelmek istesin” şeklinde konuştu.
Bu dönüşümün ancak uzun vadeli ve kapsayıcı bir vizyonla mümkün olabileceğini dile getiren Külünk, “Tüm bu hayalleri gerçekleştirecek bir 25 ila 50 yıllık bir master plan şart. Rize artık günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir şehir olmalıdır” ifadelerini kullandı.