Herkesin kandili mübarek olsun.
Regaip Kandili dediğin, takvim yaprağında sıradan bir gece değildir.
Recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan bu gece, adı üstünde rağbetin gecesidir.
İnsan neye rağbet ediyorsa, oraya meyleder.
Kalbi nereye dönükse, yolu da oraya düşer.

Hadis ve fıkıh literatüründe “bol sevap, mükafat, faziletli amel” diye anlatılır.
Kur’an’da adı geçmez ama halkın vicdanında sağlam yer tutar.
Tasavvuf geleneği de boşuna sahiplenmemiştir bu geceyi.
Çünkü bu gece biraz durup düşünme gecesidir.
Ben neredeyim, biz neredeyiz, işler nereye gidiyor diye sorma gecesi.

Şunu unutmamak lazım:
Kandiller sadece ibadetle değil, muhasebeyle anlam kazanır.

İnsan kalbini süslemeden, takvimini süslemenin faydası yoktur.

STK DEDİĞİN KOLTUK MU, SORUMLULUK MU

Doktora tezimin başlığı boşuna değildi.
Yerel Medya, Sivil Toplum Kuruluşları ve Demokrasi.

Yirmiden fazla kitap, yüzün üzerinde tez, yüz elli sayfa yazı.
Konuya hakimim, sayfalarca anlatırım ama kısası şu:

STK dediğin yer, vitrin değildir.
STK dediğin yer, maaş alma alanı hiç değildir.
STK, temsil ettiği kitlenin sesi olmak zorundadır.

Ama bugün tabloya bakıyorsun…
Salla başını, al maaşını.
Koltukta kök salmış, yerinden kalkmayanlar.
Ne üretiyor belli değil, neye hizmet ediyor meçhul.

Üyesi soruyor:
Bu adamlar burada ne iş yapar, niye gitmezler?

Karadeniz ağzıyla söyleyelim:
Uşağum, çay kaynamış ama ocağın altı sönmüş.

Yetki alınır ama meşruiyet çalışılarak kazanılır.

BİRİLERİ “YETER” DEMEDEN DÜZEN DEĞİŞMEZ

Tam bu noktada sahaya bir isim indi.
Sefer Alan.

Tek başına değil.
Yönetimiyle, denetimiyle, danışma meclisiyle.

Dedi ki:
Bu işi başaracağız.

İmkansızlıklarla yola çıktılar.
Karşılarında tüm imkanları kullanan bir düzen vardı.
Ama hesap edemedikleri bir şey oldu.
Sessiz çoğunluk uyandı.

Gördük ki bu şehirde esnaf, tabelaya değil emeğe bakıyor.
Slogana değil samimiyete bakıyor.
Ve birileri gerçekten çalışıyorsa, arkasında duruyor.

Şunu da not düşelim:
Köhne düzenler alkışla değil, cesaretle yıkılır.
Değişim gürültüyle değil, kararlılıkla gelir.

BUGÜNÜN ALKIŞI KİME

Bugünün alkışı sadece sahaya inenlere değil.
Bilimiyle, emeğiyle, sabrıyla yürüyenlere.

RTEÜ’lü bir akademisyenin aldığı ödül, bu şehrin alnına yazılmış bir başarıdır.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Faruk Özel, 2025 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'nde “Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı” ödülüne layık görüldü.

Sessizce çalışanların, gündem peşinde koşmayanların, işini adam gibi yapanların alkışıdır bu.
Bu memleketin ihtiyacı tam da budur.
Konuşandan çok üreten.
Şikayet edenden çok çözüm arayan.

Gerçek başarı, reklamla değil, iz bırakarak ölçülür.

KALENDERCE

Kandil geceleri göğe açılan kapıdır ama gündüzleri yere sağlam basmayanın duası da havada kalır.
Koltukla büyüyenler değil, sorumlulukla yorulanlar kalır geriye.
Rahmet, hak edene; bereket, emek verene gelir.