Rize Artvin Havalimanında sefer sayıları arttı, gün yüzü gördük. 7-8’lerden 12’lere çıkmak küçümsenecek şey değil. İstanbul hattı 8-9 günlük seferle gayet makbul. Ankara sabah-akşam devam ediyor, İzmir ve Antalya da haftada iki seferle yolunu buluyor.
Ama akşam saatleri…
O saatlerde uçak bulmak, Rize’de yağmursuz gün aramak gibi. Saat 20.00-21.00 arası uçuş yok, millet dert yanıyor. Buraya bir el atılmalı. Yoksa Rize-Artvin Havalimanı gelişse de, yolcu yüzde 30 hâlâ Trabzon’a kaçmaya devam edecek.
•
TURİZM TANITIMLA DEĞİL HİZMETLE OLUR
Şehrimizi tanıtıyoruz, eyvallah. Ama gelen turisti mutlu gönderiyor muyuz? İşte orası muamma. Ben RTEÜ’de yüksek lisans tezimi bu konuya çalıştım. Rize’nin turizmini araştırdım, eksikleri yazdım, çözüm önerdim. Yıllar geçti, ileri gitmek bir yana, geri gidiyoruz.
Hizmet kalitesi düşüyor, tesisleşme düzensiz, turist sayısı eriyor.
Ama dünyada bizden söz ediliyor. Guardian’da çıkan yazı mesela. Sisli dağlarımızdan, çayın takıntıya dönüşmüş halinden, Fırtına Vadisi’nin manzarasından övgüyle bahsetmişler.
Ne fayda?
Eğer hizmet kalitesi eşlik etmezse bu övgüler masal olur, turist de uçar gider.
O yüzden turizm haritası şart. 4 mevsim plan şart. Hizmet sektörü eğitim ve denetim şart. Yoksa tanıtım da boşa, uçak seferi de. Kaybeden bu şehrin geleceği olur!
•
BALIK MEVSİMİNE MERHABA
Balıkçılar “vira bismillah” diyerek denize açıldı. Yeni sezona umutla girdiler. Ben de oltasını yeni eline almış bir heveskâr olarak “rastgele” diyorum.
Uzmanlar da söylüyor: Et-tavuk yerine balık daha sağlıklı. E o zaman sofralarımıza daha çok balık, daha az endişe gelsin.
•
SONUÇ: ŞEHİR HARİTASIZ KAYBOLUR
Bir şehir uçakla da, tanıtımla da, Guardian yazısıyla da büyümez.
O şehir, kendi insanıyla, planıyla, hizmetiyle büyür.
Rize de öyle.
Yoksa misafiri göndermek kolaydır… Kalıcı iz bırakmak zor