Rize denince akla çay gelir. Ama tarım arazilerimiz sadece çaydan ibaret değil. Sebze yetiştiriciliğinde karalahana listelerin başında olabilir ama bu şehir domatesten bibere, maydanozdan kivisine, mandalinadan likapasına kadar birçok ürünü yetiştirebilecek potansiyele sahip.

Sorun şu: Üretmekte tembeliz. Bağ, bahçe, tarla… Pek hevesli değiliz. Halbuki devlet küçük üreticiyi desteklese, herkes kendi ihtiyacını karşılayacak kadar üretse, hobi bahçesi yapsa, büyük alanlarda üretim yapmak isteyenlere el uzatılsa…

Sonuç net: Üreten şehirler her zaman bir adım öndedir.

RİZE: TEMMUZ’UN YAĞMUR ŞAMPİYONU

Türkiye’nin temmuz ayında en çok yağış alan ili yine Rize. Yaz ayı dedik, güneş bekledik… Ama bulut, nem ve yağmur ısrarcı çıktı. “Doğru düzgün yaz yaşayamıyoruz” cümlesi bu şehirde artık klasik oldu. Yağmurun başkentine yakışan şampiyonluk.

HALİM METE’YE SAYGI

Rizeli iş insanı, eski Çaykur Rizespor Kulübü Başkanı Halim Mete… Naif anlatımı, ince esprileri, dostane tavırlarıyla bilinen bir isim. Mesleğinde ve ticaret hayatındaki başarılarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden ödül aldı. Şu sıralar sağlık sorunları yaşıyor. Kendisine sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum.

KOKARCA MESAJI

Fındıktan çaya, meyveden sebzeye… Üretimi tehdit eden zararlılarla mücadelede daha kararlı, daha etkili yöntemlere ihtiyacımız var. Kokarca ile mücadele “bahçeye ilaç sıkıp bekleme” basitliğinde olmamalı. Bu iş, tarımda süreklilik meselesidir.

Kısacası…

Rize, yağmurda şampiyonluğu kimseye bırakmıyor ama sebze-meyve üretiminde yedek kulübesinde oturuyor. Oysa biraz gayret etsek… Karalahana, domates, kara üzüm, mandalina, likapa, kivi hepsi aynı kadroda sahaya çıkar, şehrin skoru da bereket olur.