Gündüz terliyorsun, gece donduruyor
Bir bakıyorsun herkesin sesi boğuk, burnu akıyor, öksürükten ortalık yankılanıyor.
Doktorlar diyor ki: “Mevsim geçişinde sıkı giyinin.”

Ama biz yine sabah tişörtle çıkıp akşam battaniye arıyoruz.
Salgın var, virüs kapıda pusuya yatmış bekliyor.
Sıcak çay için, kalın giyinin, ellerinizi yıkayın.

Biraz da dua edin; çünkü bu aralar iyileşmek bile sabır işi.
Kiminin ilacı sevgi, kimininki ıhlamur…

Ama şunu unutmayın:
Sağlık, insanın en büyük servetidir; hastalık da onun unuttuğu nimettir.

TOPRAĞIN DİLİNİ ANLAYAN KAZANIR
Rize’de doğa sesleniyor: “Beni dinleyin, ben üretirim.”
Tarım sayımları, ÇKS kayıtları, projeler, tabelalar...
Hepsi güzel de somut bir şeyler görmek lazım artık.
Toprak var, su var, hevesli gençler var ama yönlendirme yok.
Bir yaş grubunu al, eğit, destekle; ata tohumunu koru, toprağa geri dön.

Çayın yanında elma, armut, fasulye, mısır…
Hepsi yetişir bu topraklarda.
Ama toprak sevgiyi ister, ilgi ister.
Biz yeter ki üretelim, toprağın bereketi bizi mahcup etmez.

Toprakla uğraşanın eli nasırlıdır ama gönlü pırıl pırıl olur.

Toprağa değer veren, geleceğini eker.

DİJİTAL TUZAKLARA DÜŞMEYİN
Yok loca satışıymış, yok VIP biletmiş…
Uyanık dolandırıcılar yeni yeni kılıflar bulmuş kendine.

Bir tıkla para gidiyor, bir mesajla hesap boşalıyor.
Rize’de her yıl bine yakın vaka var, hem de milyonluk zararlar.
“Tanıdık biri gibi yazmış” deyip parayı gönderiyoruz.

Oysa dolandırıcı “abi”nin değil, şeytanın torunu!
Ne olursa olsun; tanımadığınıza inanmayın,
kimlik bilgilerinizi paylaşmayın,
mümkünse işlemleri yüz yüze yapın.

Teknoloji kolaylık getirir ama dikkat etmezsen tokadı da sert olur.

Ekran ışığı bazen akıl karartır.

ESNAFIN UMUDU SANDIKTA
Rize’de esnaf odaları seçimleri başladı.

Yıllardır “hizmet” deyip sadece koltuk ısıtanlar artık yolcu.
Bu şehir, çalışanı sever, dürüstü alkışlar, tembeli affetmez.

Yeni yöneticiler gelsin; üreten, düşünen, dertlenen insanlar.

Çünkü esnaf, sabah kepenk açarken umutla bakmak ister geleceğe.
Bu yazıyı yazarken yanımda bulunan Gökhan dile geldi:
“Kim işini doğru yapmıyorsa yerin dibine batsın” dedi. Çok da doğru demiş.

Kamunun, üyelerin üzerinden maaş alıp işini yapmayan, kul hakkı yer.
Bu dünyada olmasa da öbür tarafta hesabı ağır olur.
Çalışmak ibadettir;

Helal kazancın teri, en güzel parfümdür.

KALENDERCE
Rüzgâr esiyor, yaprak sararıyor ama umut yeşil kalmalı.
Sağlığını koru, toprağı sev, paranı aklınla yönet, emeğini helal kıl.
Hayat, doğruların yanında durur.