Toplantı yapmışlar.
Çay konuşmuşlar.
Ama kimse ne konuşulduğunu bilmiyor.
Saltuk Deniz’in açıklaması net:
“Çay üreticisi taban fiyat bekliyor,
toplantı değil Çay Kanunu istiyor.”
Bir yanda 18 TL’den alan özel sektör,
öbür yanda 7-8 ay sonra ödeyen tüccar.
Üretici ne yapsın?
Beklesin, umut etsin, sonra yine kandırılsın mı?
Çay bizim her şeyimiz.
Ama ne yazık ki artık sadece kültürel bir sorun gibi ele alınıyor.
BİRLİK YAYLADA, PROTOKOL NEREDE?
Anzer Yaylası...
Horonlar oynandı, tulumlar inledi.
Ama dikkat çeken bir eksik vardı: Protokol.
Vali yok.
Belediye Başkanı yok.
Milletvekilleri? Yoklar!
Birlik diyorsak, sadece halkla mı olacak bu iş?
Siyasetçi düğüne gelir, cenazeye gelir...
Ama binlerce Rizeliyi buluşturan yayla şölenine gelmezse olmaz!
Bu şehir için elini taşın altına koyan yöneticilere selam olsun...
Gölgede laf çevirip güneşte poz verenlere değil!
DOĞU-BATI KORİDORUNDA RİZELİ İMZASI
Çin’den çıkan tren İstanbul’a geldi.
İçinde sadece konteyner yok...
Stratejik vizyon var, kararlılık var, Rizeli imzası var!
Eurasia Lojistik'in başarısı,
bu ülkenin yalnızca batıya değil doğuya da köprü olduğunu bir kez daha gösterdi.
Erol Erkan ne demiş:
“Bu sadece lojistik değil, jeopolitik bir kazanımdır.”
Bravo!
Hem vizyon var hem kararlılık.
Ve ne güzel ki bu başarının içinde Rizeli isimler var.
Bugün alkış Erol Erkan’a, Fatih Erdoğan’a, bu trenleri yürüten herkese!
YAYLADA TEMİZLİK VARSA, GELECEK VAR
Şenlik Komitesi çöp toplamış.
“Ne var bunda” diyen çok olur.
Ama işte tam da bu yüzden bu kadar kıymetli.
Binlerce insan geldi,
horon oynadı, yedi içti.
Ama yaylada tek bir çöp bırakılmadı.
Doğaya saygı, insana saygı demek.
Temizlik bir gün sürdü belki...
Ama etkisi yıllarca kalacak!
Doğa bize emanet.
Eğlence kadar sorumluluk da önemli diyerek çöp toplayan herkese teşekkürler.
