Bu yazıyı, konunun kamuoyunca bilinmesi için kaleme alıyorum. Bu mesele kimseyi doğrudan ilgilendirmez; tamamen karşı tarafın, bizim ve yayın kuruluşumuz üzerinde kurmak istediği baskıya karşı duruşumuzun sonucudur. Bu nedenle kamuoyunu bilgilendirmek adına, herkesten özür diliyor ve bu konu hakkında son kez yazdığımı belirtiyorum.

Haddini aşanlara haddini bildirmek gerekir; aksi takdirde daha da ileri giderler. Gerekirse sözle, gerekirse yumrukla bu sınırı çizeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Güven Aksoy, kendisine “dansöz, yavşak, küçük akıllı, beyinsiz, yalan makinesi, pısırık, karakter yoksunu, deli dana gibi saldırıyor, dansöz gibi kıvırıyor, yeri geldiğinde yumruğumuzla hak ettiği cezayı veririz, şizofren hasta, dengesiz anırıyor” dediğimizi öne sürerek karakola şikâyette bulunmuştur.

Konuyla ilgili ifademize başvuruldu. Biz de kendisinin yalanlarıyla şahsımı ve haber merkezimizi hedef aldığını, bu ifadeleri ispatlayamazsa "yavşaktır" dediğimizi belirttik.
Olay şu şekilde gelişti: Aylık 400 bin TL'lik bütçeyle Rize esnafının sırtından geçinen, 6 ayrı kurumda başkanlık veya kurul üyeliği yapan Güven Aksoy, bu kurumların birinin genel kurulunda bizleri hedef alarak menfaat sağladığımızı ima etti. Biz de “Ne menfaat sağladıysak açıkla, biz bilmiyoruz, 10 katını sana iade edeceğiz. Çıkıp açıklayamayan yavşaktır!” dedik. Henüz bir açıklama gelmedi. Yani …..

Menfaat diyorsun ya! En basitinden başkanlık yaptığın kurumların logolarını bile ücretsiz biz hazırladık, dangalak! Hâlâ kullanıyorsun.
Neyse… İfademiz ve sunduğumuz belgeler sonrası, savcılık “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi. Konu yargı nezdinde kapanmıştır. Ancak bu açıklamayı yapmak zorundaydık. Kimse sanmasın ki onun yalanlarına ve entrikalarına boyun eğeceğiz.
Kendisiyle 10 yıllık bir tanışıklığımız var; ancak çocuklarını tanımam, isimlerini dahi bilmem. “Dostluk mostluk” ifadeleri kendisine aittir. Her cumartesi gelip ofisimizde fotoğraf çektirir, meğer bu fotoğrafları “bakın kimlerle birlikteyim, bakın yanımdalar” diye paylaşırmış.

Yaptıklarımız için teşekkür beklemiyoruz, ama bari o rezil ağzını tut! Huyudur: Önce güçsüzleştirir, sonra arkasından iş çevirir, entrika, dedikodu yapar ve en sonunda bir kenara atar. Biz izin vermediğimiz, “artık bizden faydalanma” dediğimiz kötü olduk.
Güven efendi, bize laf yetiştireceğine, senden hizmet bekleyen 15.000 Rize esnafına hizmet üret, bir katkın olsun, bir tane faydan dokunsun. 35 yıldır oradasın, bir tane projen var mı?

Bak yine fikir veriyoruz, ama senin böyle bir derdin yok elbet. Neler mi yapılabilir?

• Esnafa ücretsiz e-ticaret eğitimi
• “Komşundan Al, Mahallene Katkı Sağla” temalı kampanyalar
• Yerel üreticileri destekleyen panayırlar
• Genç girişimcilere hibe ve faizsiz kredi danışmanlığı
• Usta-çırak modeliyle mentorluk sistemi
• Ücretsiz sağlık taramaları (göz, diş, tansiyon)
• Aylık sektör tanıtımları (“Rize Kunduracıları Haftası” gibi)
• Sosyal medya ve yerel TV tanıtım destekleri
• Esnafa özel tedarik zinciri projeleri
• Afet dönemlerinde yardım hattı ve destek fonu
• Kadın girişimcilere özel destek ve tanıtım paketleri
• Tarihi çarşıların restorasyonu
• Tematik sokak projeleri
• Teknoloji danışmanlığı (QR menü, POS, Google haritalar vs.)

Çıkıp “Paramız mı var?” diyecek. Elbette var!
15 bin esnaftan toplanan aidatlar, muhasebe ücretleri, federasyon katkıları...
Aylık en az 2 milyon TL gelir var.
Ama bu paralar sizin makam odalarınıza, makam araçlarınıza, otel faturalarınıza, zengin arkadaşlarınızla lüks kahvaltılarınıza, seyahatlerinize ve keyfinize yetiyor anca.

Esnafına hizmet etmeyen bir kurumun makam odalarına ne ihtiyacı var?
Şu ana kadar yapılan tüm yatırımlar sadece koltuklara, arabalara yapıldı.
Yediniz, içtiniz, gezdiniz…
Dert edinmek lazım, dert!
Sana kendi kalemimden bir söz bırakıyorum:
“Makamlar geçici, bıraktığın iz kalıcıdır; ya dua alırsın ya da beddua.”

Bugünlere gelmesinde destek olan 10 ismi sayabiliriz. 10 ismin her birini; o koltukları korumak, maaşları ve harcırahları almak için sırtından geçinerek mağdur ettin, çevrenden uzaklaştırdın. Şimdi o isimler işlerinde güçlerinde. Alınları açık, vicdanları rahat. Ama senin yaptığın vefasızlığı unutmadılar, haklarını da helal etmeyeceklerini her yerde söylüyorlar.

İnsanların sırtına basarak yükselmeyi sever, yoruldum diyene "git başkası gelsin" der. Öyle ki, Kalkandere Şoförler Odası Başkanı Murat Yetimoğlu sana biat etmediği için fotoğrafını sosyal medyada karalayarak paylaştın. Yetimoğlu da ağzının payını verdi; “Güven Aksoy menfaati için kıvırır, dansöz olur” dedi.
Ama yüzsüzlük baki...

Gelecek seçimde oyuna ihtiyacın olunca kalkıp makamında ziyaret ettin Yetimoğlu’nu.
İşte bu da senin “kıvırma sanatının” ibretlik bir örneği.
Biz her dönem şehir menfaatini önceledik, öyle de devam edeceğiz.
Dün olduğu gibi, bugün de kurumumuza ve şahsımıza dil uzatanların haddini bildirmeye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Bu konu burada anlaşılmış ve umarım kapanmıştır.

Konuyla Alakalı Haberler

RESOB Başkanı Aksoy'a Soruyoruz!

Güven Aksoy, Esnafın Parasını Menfaatleri Doğrultusunda Harcıyor

RESOB Başkanı Cumhurbaşkanından Rize Esnafı İçin Ne Talep Etti?

Esnafın Başkanı Güven Aksoy, 2 yıllık makam cipini 2024 modele yükseltti

Aksoy Menfaatine Dokunanları Çiziyor

Güven Aksoy'un desteklediği şaibeli başkan adayı kaybetti

Rize’de Esnafa Şok Mesaj: “Aidatınızı En Kısa Zamanda Ödeyin”

Esnaf Zor Durumda Başkan Güven Aksoy Konforunu Düşünüyor

Güven Aksoy’a Tepkiler Çığ Gibi Büyüdü

Güven Aksoy Kıvırmaya Devam Ediyor!