Dün gazeteci arkadaşlarla birlikte Rize Milletvekili Muhammed Avcı ile sohbet toplantısındaydık. Masadaki tek gündem vardı: Rize.
Muhammed Vekil, şehrin sadece merkezine değil; İkizdere’sine, Hemşin’ine, Fındıklı’sına kadar yapılan çalışmalara hakim. Nerede ne yapıldı, nerede tıkandı, nerede beklenti yükseldi biliyor. “Farkındayız, takip ediyoruz, gayretle çalışıyoruz” diyor.
Şehir hastanesi mesela…
1,5 yılda tamamlanması planlanıyor. İddialı ama Rize’nin de buna ihtiyacı var. Bu şehir sağlıkta yarım iş istemiyor.
Merkezdeki viyadük konusu, tünel, arka yol…
Bunlar artık sohbet başlığı değil, zorunluluk. İki projeden biri hayata geçmeden Rize merkez rahatlamaz. Etütlerin yapıldığı, fizibilitenin Ankara’da sürdüğünü söyledi. Takip ettiklerini ifade etti. Ama şehir artık “takip ediyoruz” cümlesinden çok “başladık, bitirdik” cümlesini duymak istiyor.
Havalimanı seferleri…
Özellikle İstanbul akşam uçuşu.
Rize’nin kronik beklentisi. Önümüzdeki günlerde yetkililerin geleceği, bu konuda adım atılacağını söyledi. İnşallah bu sefer gerçekten karşılık bulur.
Vekilin önemli bir tespiti var:
Sonucu alınmamış işleri erken paylaşmanın doğru olmadığı. Doğru. Ama şehrin beklentisi de ötelenerek yönetilemez. Denge şart.
Şu gerçeği kabul edelim:
Rize’nin beklentisi çok. Bu yük sadece milletvekillerinin omzunda taşınamaz. Belediye, sivil toplum, iş dünyası, basın… Bu şehir tek ses olursa yol alır.
Tam da bu sohbetin üzerine sosyal medyada bir fotoğraf düştü.
Hani bazen komşu şehirleri örnek veririz ya…
“Tüm siyasetçiler şehrin menfaati için bir araya geliyor” deriz ya…
İşte o fotoğraf tam olarak oydu.
Ama bu görüntüler sadece uçakta, poz verirken kalmamalı.
Asıl mesele o fotoğrafın masa başında, proje dosyasında, yatırım planında karşılık bulması.
Günlük tartışmaları, küçük hesapları bir kenara bırakıp;
Rize’nin 10 yıl sonra nerede olacağını konuşmak zorundayız.
Bu şehir;
Kısa vadeli alkışlarla değil,
Uzun vadeli, doğru ve cesur adımlarla geleceğini kurar.
KALENDERCE
Şehir dediğin;
lafla değil, niyetle büyür.
Fotoğrafla değil, emekle ilerler.
Rize’nin ihtiyacı tam da budur:
Birlikte bakmak, birlikte yürümek.